8 Şubat 2010 Pazartesi

Pete '' The Pistol '' Maravich




Çook eskilere götüreceğim sizi. Bugün hala NBA'in en iyi 50 oyuncusundan biri olarak bilinip anılan , Pistol lakaplı Pete Maravich'e ...

Gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan ve yeteneklerden biri olduğu gerçeği tartışılmaz. Ancak bugün , onu izleme fırsatı bulabilmiş basketbol adamlarının hatrı sayılır bir miktarı '' Gelmiş geçmiş oyuncular içinde en iyisiydi. '' diyor. Aynı şekilde beyaz oyuncular içerisinde Larry Bird ve John Stockton'la beraber zirvede The Pistol Pete var. Bu da su götürmez bir gerçek.



Videoda Pete Maravich'in NCAA'deki kolej görüntülerinden oluşan bir mix var. Tarihler 1960'ları gösterdiği için haliyle ses yok ve görüntü kalitesi bugünlere nazaran bir hayli düşük. Ancak yine de, onu böylesine bir mix'le yeniden izlemek büyük keyif ve merak uyandırıcı bir şey.

Maravich , bugüne bugün NCAA'de kırılması neredeyse imkansız bir rekora imza atmış yegane isim. NCAA kariyerini 44.2 sayı ortalamasıyla kapatmış The Pistol ( NBA'de 24.2 ). Üstelik o zamanlar basketbolda üçlük diye bir şey yokmuş. Bu adam ki , muhteşem şut stili ve öldürücü şutlarıyla The Pistol , yani Türkçe'siyle Tabanca lakabını kazanmış birisidir. İnsan haliyle düşünmeden edemiyor ,'' O zamanlar ( ki buna NBA'de oynadığı süreç de dahil ) 3 sayı çizgisi olsaydı neler olurdu acaba ? '' diye. NCAA'de oynadığı 85 maçın 28'inde 50 sayıyı geçmiş ve 44.2 gibi bir ortalama yakalamış tabanca lakaplı bir şutör , muhtemelen 50 civarı ortalamayla NCAA defterini , 30 civarı bir ortalamayla da NBA defterini kapatırdı herhalde.

NCAA Kariyerinde LSU'da oynayan Maravich , 1970 yılında yapılan Draft'te 1.tur 3. sırada Atlanta Hawks tarafından seçildi. Hawks dışında New Orleans Jazz , Boston Celtics ve Utah Jazz'de oynadı. 7 numaralı forması Utah Jazz tarafından emekli edilmiştir.

Bilmeyip de '' Şimdi nerede peki ? '' diye soranlar , dostlar sağolsun , toprağı bol olsun. Kalbi delik olarak doğup büyümüş ve bunca başarıyı o delik kalple elde etmiş o basketbol dehası , ne manidardır ki hayata gözlerini yine basketbol sahasında yummuştur. 5 Haziran 1988'de , Basketbolu bıraktıktan 8 yıl sonra 41 yaşındayken 3'e 3 oynadıkları bir maçın ardından yere yığılmış ve son nefesini vermiştir. Alkolik annesinin intiharı ve özel hayatındaki sorunları , basketbolu çağından 15 sene önde oynayan Pete'nin hayata henüz 41'inde veda etmesine sebep oldu. Gerçekten çok yazık , bugün hala kocaman bir uktedir onun yokluğu.

Hayatını tam anlamıyla basketbola adadığına da değinmeliyim. Aktif oyunculuk kariyerinin ardından , Dünyanın bir çok yerinde basketbol kampları ( Türkiye dahil ) düzenlemişti ve yakın arkadaşı Patrick Williams onun vefatından sonra da Pistol Pat isimli kamp organizasyonlarına devam etti.

Sanırım SLAM'in sayılarından birindeydi ama net hatırlayamıyorum arşivi karıştırmam gerek. Çok güzel bir yazı vardı Pistol Pete hakkında. Uzun ve detaylıca , şimdi bulup yeniden okuyasım geldi.



Ayrıca resimde de görüldüğü üzere ( Türkçe çevirisi var mı bilemiyorum , umarım vardır ) hakkında yazılmış bir biyografi de var. Ricky Rubio'a benziyor biraz , Rubio da genç yaşta yeteneğiyle önemli başarılara imza atıyor , onun da bir basketbol dehası olması işten bile değil ama Pete başkaymış be kardeşim.

Toprağı bol olsun.

Hiç yorum yok: