16 Nisan 2009 Perşembe

NBA Sezon sonu ödülleri


MVP :
Sezon başından beri cevabını bulamadığım malum soru geldi , kapıya dayandı nihayet ...

Lebron , Wade ve Kobe ...






Kobe , geniş rotasyona ve azalan sorumluluğuna rağmen verimli oyunuyla bir NBA takımının tek yıldızının yapabileceği türde işlere ve rakamlara imza attı. Batı'da Lakers'ı , Jazz , Rockets , Nuggets , Mavericks , Blazers , Spurs gibi '' iyi '' diye nitelendirilebilecek takımların bir üst seviyesine taşıdı. Hani saydığım takımların düşününce '' Bir üst seviye var mı ki yahu ? '' diye sorabilirsiniz. Evet var , Batı'da da bu seviyede tek takım var , o da Lakers zaten. Bu başarının altında da yine Kobe Bryant imzası var. Gasol , Odom , Bynum ve diğerlerine rağmen Kobe yıldızlığına yaraşır ölçüde parıldadı bütün sezon. MVP olamayacağını bile bile bu başarıyı takdir ediyor ve onu diğer iki insan üstü performans sahipleriyle eş değer tutuyorum.

Lebron ve Wade'i nasıl ifade edebileceğimi hala netleştirebilmiş değilim. Lebron için sezon başından beri aklımda hep aynı esprili ifade var : '' Sanki gerçekten ayrı , sanal bir oyuncu ... ''

Hakikaten Lebron'un rakamları ve istastistikleri , daha da beteri bu rakam ve istastistikleri neredeyse her maç tekrar etmesi bana PC'de '' Rookie'' seviyede oynayıp oluşturduğum oyuncuyla harikalar yarattığım NBA Live maçlarını ve dolayısıyla Lise günlerimi hatırlattı.

Her maç 30-10-10 zorlamak ya da başarmak nedir yahu ! Üstelik Cavs gibi bir takımda !

Lebron bu sezon sadece kendisine ait değil , tüm NBA tarihinde bir oyuncunun geçirip geçirebileceği en parlak sezonlardan birine imza attı. Keza Cavaliers da öyle , böylesine istikrarlı bir takımı özlemiştim.

Detaylı bir Cavs analizim yapasım var ama Lebron'a dönmem gerek. Evet bu sezon insan üstü oynadı , insan üstü işler yaptı. Başta belli başlı bir açığı cuk diye kapatan Mo - Delonte ikilisi olmak üzere komple bir takım izlenimi verebilen Cavs'da gördüğü saygının hakkını fazlasıyla , ekstrasıyla , bonusuyla ödedi Lebron. İleriki sezonlarda bizlere daha neler gösterir bilemem ama bu sezon yukarıda da belirttiğim gibi bir NBA oyuncusunun geçirebileceği en harika sezonlardan birini geçirdiğini düşünüyorum.

Sonuç ortada. Cavaliers Doğu'nun en iyisi !

Wade ve Heat'e gelince ... Onu Lebron'dan ayıran şey , Wade'in tek tabanca bir kahraman olup Doğu'nun orta sırasındaki bir takımı sürekli kılmaya çalışması. Lebron olayında durum biraz daha farklı. Keza o , halihazırda oturmuş bir takımı en üst seviyeye çıkarmayı kovalarken Wade , benchte oturduğu dakikalarda yüksek ideallerden çok uzakta bir takım performansı izlemekteydi. Kendisi sahaya girince Heat birden aslan kesiliyor , rakip tanımıyor orası ayrı.

Wade'in neler yaptığını rakamlarla ifade etmek ona haksızlık olur. Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki bir kere bu sezon ligin en yürekli oyuncusunu oynadı D-Wade. Bu su götürmez bir gerçek. Onca sakatlık mazisine rağmen kendisine '' Flash '' lakabını getiren o delici huylarından vazgeçmedi , deldi geçti tüm ligi. Büyük riskler ve sorumluluklar aldı , kelimenin tam anlamıyla tonlarca ter döktü ! Yapması gerekenleri yaptı , yapamaz denen şeyleri zorlamakla kalmadı başardı da ! Dediğim gibi , bunu kelimelerle yazılarla sözcüklerle ifade etmek çok zor. Eğer varsa Heat'in bu sezonki maçlarından bir demet izleyin derim. Yoksa da sabredin , bu destan illa ki birileri tarafından görsele dökülecektir. Wade'in Heat'teki 08-09 macerasının bir özetini mutlaka bir yerlerde bulup izlemek gerek.

Evet o kareler bir bir aklımda , ama ifade edemiyorum. Belki de etmiyorum.

Ligin en büyük kahramanı Wade'di bu sezon , bence bu konuda Lebron'dan da üstündü.

Şimdi size bombayı patlatıyorum ; şu satırları yazıya dökerken şu satıra kadar hala kimin MVP olması gerektiğine kanaat getirmemiştim !

Ancak şimdi karman çorman durumdaki aklımı yazıya dökmek suretiyle netleştirince neticeyi gördüm.

Bu sezon MVP Lebron James'tir arkadaşlar. Wade ve Kobe de kelimenin tam anlamıyla heykeli dikilecek adamlardır , ancak MVP , Yani en değerli oyuncu Lebron James'tir. Bir adam MVP'yi haketmek için daha ne yapabilir ki ?

Var mıdır ötesi

Dip not : Ucundan berisinden takip etmiş bile olsam , bu sezonu ve bu üçlüyü unutmayacağım. NBA'in en güzel sezonlarından biriydi.

Yılın savunmacısı :



Dwight Howard. Bu konuda alternatif isimler türetmek mümkün ancak bireyseli takımsala vurduğunuzda Lebron misali Magic'in başarısında da Howard etkisi bariz bir şekilde gözükmekte. Dolayısıyla bireysel savunma performansı elde edip de konferanslarda havasını alanlardansa Howard'ın tek başına kararttığı boyalı alanla Doğu'da zirveyi kovalayan Magic'in Süperman'ini tercih ederim.

Yılın caylagı :

Biz çaylağı , lige yeni gelen , yabancılık çeken , harbici çaylak muamelesi gören , az biraz sünepe tipler olarak biliriz. Ne kadar yetenekli olursa olsun lige geldiği ilk senede çaylaklar , üzerlerine vurulan o çaylak yaftasını en iyi maçlarında bile az biraz üzerlerinde taşımışlardır. Az ya da çok , illa ki bir adaptasyon süreci ve mevzusu vardır.

Bu sezon Bulls'da izlediğimiz 88 doğumlu çocuk yukarıda zikrettiğim şu yaftayı bir an olsun üzerinde taşımadı , üzerine bu yaftayı bir an bile vurdurmadı. Bulls'un ligde hali hazırda senelerdir oynayan bir yıldız oyun kurucuyu renklerine bağladığı hissine kapılmamıza sebep oldu sezon boyunca. Sanki lige çok aşina , sanki yıllardır Bulls forması giyiyor , sanki yıllardır bu sezon yaptıklarını yapıyor ...



O hiç çaylak gibi değildi bu sezon !

Gordon , Hinrich , Deng , Nocioni gibi kısaların atbaşı gitmeye çabaladığı bir takıma gelip her birinin pabucunu dama attı , inanın hiç kolay değil :)

Daha da güzeli Bulls onu , o da Bulls'u çok benimsedi. NBA'de nadirdir böylesine yerel tutkuların daha ilk yıldan baş göstermesi. Lebron James bile memleketi Ohio ahalisince ilk sezonunda böylesine benimsenmemişti desem Oha-yo demezsiniz değil mi ? :)

Yılın 6. adamı :




Jason Terry... Uyuz olurum şöyle ilk beş gibi çıkıp o derecede sorumluluk alan tiplerin sırf oyuna sonradan girdiği için 6.adamdan sayılmasına. Terry Mavs'in yükselişinde , zirve yarışında ve çöküşünde ... Son dönemdeki her sürecinde aktif rol alan bir oyuncuydu , bu sezon da öyle oldu ! Tıpkı Ben Gordon , Manu Ginobili gibi , buna da uyuz oluyorum. Eğer adı 6.adamsa , Jason Terry önden lütfen ...

En çok gelişme gösteren oyuncu :

Tüm sezon boyunca bunu sayıkladım. Sezon sonu gelsin , bu konuda görüş beyan etmek icap edecek ve ben senin adını zikredeceğim dostum diye ...




Devin Harris tabii ki de !

Ortalama bir oyun kurucuyken , ikinci derecede bir oyun kurucuyken bir anda New York - Jersey taraflarında bir yere gidiyorsunuz , ve havasından mıdır suyundan mıdır nesindendir bilinmez ( aynı Harris Londra gibi basketbol özürlü bir yerde Stuart Tanner diye bir serseriden sokak basketbolu şamarı yemişti , üstelik geçen yaz :) Tamam tamam şakaydı ... ) başımıza Chris Paul kesildi !

Harris şunu bilsin ki , bu sezon yaptıkları hakkında yazılacak çok şey var.

Bu böyle yarım kalmayacak.

Yılın kocu :

Nate McMilan diyorum arkadaş. Evet Mike Brown , Phil Jackson , Van Gundy ... Her biri muazzam işlere imza attılar ama yıllardır koç dediğin budur dediğim McMilan bu sezon nihayet Blazers'a beklenen patlamayı yaptırmayı başardı ve kaşla göz arasında '' yeni '' dediğimiz , '' genç '' dediğimiz , '' Biraz daha zamana ihtiyacı var '' dediğimiz Blazers NBA'in zorlu tarafı olan Batı konferansının zirvesine dayandı , '' Bileğini bükemez '' dediğimiz takımları geride bırakıp üçüncü sırasına gümmmmmm diye oturdu.



Blazers camiası elbette bunu sırf McMilan'a borçlu değil , ancak gerçek olan da şu ki kimse bu kadarını beklemiyordu.

Yılın GM ı :


Bu da soru mu şimdi ? Mitch Kupchak tabii ki de !!!



Adam Morrison toparlanır , gelecek sezon Gonzaga günlerinden Deja Vu'ları NBA'de estirmeye başlarsa seneye bana bu soruyu sormayın , cevabım aynı olacak !

Yılın en iyi 5'i :

Chris Paul - Dwyane Wade - Lebron James - Dirk Nowiztki - Dwight Howard

Şampiyon ?

Sanırım en zor soru da bu. Play-offlarda her şey mümkün. Burada kırılmaz denilebilecek bir ceviz yok. Doğu'da Cavaliers diyeceğim , bu saatten sonra bu gazla o ipin ucunu bırakmaları çok zor gözüküyor. Batı'da ise işler allak bullak. Lakers desem ,ilk turda Jazz'in sürprizine kurban gitmeyecekleri ne malum ?

Her neyse , madem bir cevap vermek icab ediyor verelim ; şu manzarada Cavs - Lakers finali var ufkumda. Kimin alacağını kestirmek çok zor ama dediğim gibi daha çok hakeden taraf Cavaliers. Açıkçası bu sezon en çok onlara yakışır şampiyonluk kupasını kaldırmak.

Yine de her şey mümkün diyorum. Hiç ummadığımız bir yere de gidebilir yüzükler.

2 Nisan 2009 Perşembe

NBA Günlüğü , 2 Nisan 2009


Bu aralar pek bir yoğunuz , bundan müsebbep bloga pek vakit ayırabilmiş değilim. Lakin bu gece kayda değer bir gece olmuşa benziyor , Ramon Sessions , Kevin Martin , Monta Ellis gibi isimlerin bireysel performanslarına dikkat.

İyi seyirler.