23 Aralık 2008 Salı

Bir diğer takas senaryosu


Sacramento Kings'in Drew Gooden'la ilgilendiği konuşuluyor. Bulls'da iyi bir performans ortaya koyan Gooden'ın ( kontratın son yılında nedense hepsi coşarlar , tamamen duygusal diye düşünüyorum ) sezon sonunda kontratı bitiyor. Dolayısıyla takas edilmesi de muhtemel gözüküyor.

Kings cephesinin John Paxson'un kapısını çalacağı ve Gooden'a talip olacağı öngörülüyor. Bulls'un aynı partide Tyrus Thomas'ı da paketlemesi mümkün.

Kings cephesinde bu isimlere karşılık Brad Miller deniliyor ama zannetmiyorum. Ucuz bir bedel olur Bulls için , güç kaybederler.

Kings'in Gooden'a ya da onun ayarında bir uzuna hatta bir kaç uzuna ihtiyacı var zaten.

Gayet mümkün görünüyor , notlarımız arasına alalım.

Krstic Thunder'da

Dün duyurduğumuz fısıltı gerçek oldu. Oklahoma City Thunder Nenad Krstic'le 3 yıl için 15 milyon dolarlık sözleşmeyi imzaladı.

Böylece Krstic 1 yıldan daha az bir sürenin ardından yeniden NBA'e dönmüş oldu.

22 Aralık 2008 Pazartesi

Krstic Thunder'a doğru


Yazmaya devam ...
Bir önceki mesajda Thunder'daki olası değişim senaryosundan bahsetmiştik. O takas senaryosundan bağımsız olarak bugünlerde Thunder'da Krstic sesleri de yükseliyor.
Nets'ten ayrılarak Rusya'da kariyerine devam eden Krstic'in kontratını feshederek yeniden NBA'e döneceği ve Thunder'la anlaşacağı konuşuluyor NBA kulislerinde.
Söylentiye göre Thunder Krstic için 3 yıllık 16 milyon dolar ödemeye hazır.
Aranan kan budur diyemem , ama hiç yoktan da iyidir.

Bıçak kemiğe dayandı



Oklahoma City Thunder'da bıçak kemiğe dayanmış olsa gerek ki , şimdilerde '' temizlik '' niteliği taşıyabilecek potansiyelde takas ve waive senaryoları ortalıkta kol gezmeye başladı.
Sam Presti'nin kötü gidişatın ardından Chris Wilcox ( resimde ) , Joe Smith ve Earl Watson'ı takasla elden çıkarmak istediğini duydum.
İsabet olur.
Collison dışında Wilcox ve Smith'e emanet boyalı alan neredeyse NBA'in en kötüsü. Özellikle savunmada. Thunder'ın rakibinin uzunu her kim ise kariyer gecesi oynuyor , en azından öyle bir fırsatı yakalıyor. Watson da Supersonics zamanından beri ahenk oluşturacağına ahenk bozan bir guard olarak eleştirilerime maruz kalıyor , açıkçası bu da isabet olur.
Lakin karşılığında kimi alacaklar , ne yapacaklar işte bu konuda bir fikrim yok. Aslında bir önceki mesajımda yazdığım David Lee cuk diye oturur şu takıma ama Knicks'e Watson-Wilcox-Smith'in üçünü birden verseniz gene yanaşmazlar malum rebuilding'den ötürü.
Durant - Westbrook - Green üçlüsü şimdilik kemikleşmeye başlayan kadro olarak gözlere çarpıyor. Şu takasla gelebilecek adam akıllı bir uzun ve bu üçlüde olduğu gibi isabetli bir Draft seçimiyle kısa vadede az biraz bellerini doğrultabilirler diye düşünüyorum.

Lee'ye yol göründü


New York Knicks'in adamakıllı tek uzunu konumundaki David Lee , biten konratı sebebiyle zannediyorum kısa bir süre içerisinde takas edilecek.

Knicks Antoni & Walsh işbirliğiyle uzun vadeli bir yapılanmaya girdi ve bu yapılanmada en büyük hedef 2010'da Lebron'la beraber Bosh , Boozer , Amar'e gibi birini takıma kazandırmak. Haliyle salarcy cap'te boşluk lazım , temizlik lazım. Malum bu takım 1-2 sezon önce NBA'in en rezil takımı olmakla beraber en pahalı takımıydı.

Allah çok verip kimseyi azdırmasın diye bir laf vardır , o geldi şimdi aklıma :)

Neyse geçmişi bir kenara bırakalım , artık Yeni Knicks var ne de olsa.

Mevcut plan , Lee dahil hiç bir oyuncuyla düşünmeksizin kontrat yenilemeye yanaşan bir plan değil. Dolayısıyla Lee'yle yeni bir kontrat yapmaktan çok onu kontratıyla beraber karlı bir takasla elden çıkarmayı deneyecekler.

Ha bunu neden yazdım ? Slam'in bir önceki ( yanlış hatırlamıyorsam , 2 ay önceki de olabilir ) sayısını elime aldığımda '' Takas edilmesi muhtemel oyuncular '' diye bir kısım görmüştüm , zirvesinde Denver'lı Iverson vardı. Ben o satırları okurken Iverson elinde Pistons formasıyla pozlar veriyordu :)

17 Aralık 2008 Çarşamba

D'Antoni düzeni


New York Knicks'in geçtiğimiz günlerde Phoenix Suns'tan Charlotte Bobcats'e takas edilen Raja Bell ve Boris Diaw'la ilgilendiği ve bu iki oyuncu için Eddy Curry'le David Lee'yi teklif edeceği konuşuluyor.

D'Antoni'nin kısa-sever bir koç olduğunu ve Curry'le arasının pek iyi olmadığını biliyoruz. Lee'yi takas etmek neden diye soruyordum ki kontratının bu yıl biteceğini hatırladım. Bu sebepten kendisini de pakede dahil etmişler.

Mümkün bir senaryo gibi gözüküyor ancak en az iki ayı var. Keza Bell ve Diaw'ın yeni takımlarında 60 gün geçirmeden takas edilmeleri NBA kurallarına göre mümkün değil.

Bu iş kesinleşirse ilgili 60 günde Bobcats'e ne kadar faydalı olacaklar , orası da muamma.

D'Antoni iyiden iyiye oturtuyor sistemini , ayrıca hınca hınç dolu salary-cap'i de hoydur hoydur boşaltmaya çalışıyorlar.

2010'da neler olacak çok merak ediyorum.

Beyaz atlı prens ! D.J Augustin ...


Kriz bazıları için fırsattır , Bobcats'in içinde bulunduğu kriz en çok genç D.J Augustin'e yaradı.
Texas Longhorns çıkışlı Augustin , Bobcats'in zor günler geçirdiği bu sezonda yıldızını parlatmayı başarabilen ender isimlerden. Henüz çaylak sezonunu oynayan D.J , şimdilik sadece 13 sayı 4.4 assist gibi ortalamalara sahip olsa da , zaman zaman yaptığı çıkışlarla takımını ateşlemek konusunda bir hayli yeterli gözüküyor.
Dün gece maçın ortalarına kadar herkesin '' Kesinlikle kaybedecekler , fark yiyecekler '' dediği Bulls maçında bir anda yine kenardan gelerek sahneyi aldı ve 29 sayı 7 assistle takımına uzatmada galibiyeti getirdi.
Haliyle yine kafalarda aynı soru oluşuverdi ; Kim bu adam ?
Darryl Jerard Augustin , 10 Kasım 1987'de hayata gözlerini açtı. 2006-2008 yılları arasında Texas Longhorns'da oynadıktan sonra 2008 yılında Bobcats tarafından 9. sırada seçildi. 1.83 boyundaki oyuncu Draft kaynaklarına göre aslında 1.78.
Augustine New Orleans , Lousiana doğumlu.Ailesi 2005 yılındaki Katrina kasırgası sebebiyle New Orleans'ı terketmek zorunda kalmış. Lisedeki son yılını Missoury City'de Hightower Lisesinde oynadı , ancak diplomasını New Orleans'taki Brother Martin Lisesinden aldı. Bu dönemde 28 Mayıs 2006 tarihinde , bugün Houston Rockets'in iç saha maçlarını oynadığı Toyota Center'a sınıf arkadaşlarıyla beraber Universite'ye kapak atma amacıyla geldi. Augustin o zamana dek Brother Martin lisesinin iki eyalet şampiyonluğu kazanmasında lider rolü üstlenmişti.
Hightower'dayken keskin şutları ve nokta paslarıyla herkesi büyülüyordu. TV'lere kadar yansıyan ilk maçında Madison Lisesine karşı 83-59 kazandıkları maçta Triple Double'ı ucundan kaçırmıştı. (29 sayı , 8 ribaund ve 14 assist ! ) Sezonu 26-4'lük yüzdeyle kapatıp Play-off üçüncü turundan elenene kadar Augustin Hightower'ı sürükleyen isim olmuştu. Bu dönemde Augustin onur verici ödüller de kazanmıştı. Sezon sonunda 20-5A MVP seçilmişti. Houston'da önemli bir oyuncu olarak anılıyordu ve daha da önemlisi takımını Houston'ın en iyi takımlarından biri , hatta tüm eyaletler içinde en iyi takımlardan biri haline getirmişti. Augustin'in lise kariyeri sona erdiğinde Amerika'nın Liseliler arası ALL-Star'ı olarak kabul edilen McDonalds All-American Team'e seçilmişti. Bu ilk All-Star deneyiminde batı karmasında ilk beş olarak sahaya çıktı ve Texas'ta takım arkadaşı olacak olan Kevin Durant'e karşı oynadı.
Augustin Kolej kariyerine başladığında , 2006-2007 sezonunda Texas'ta bulunan 7 fresh man'den biriydi. Sezon içinde oynanan 35 maçın tamamına oyun kurucu olarak ilk beş başladı ve 14.4 sayı 6.7 assist ortalamaları yakaladı. Basın ve koçların oylamasıyla All Big 12 second team ve 12 All Rookie team'e seçildi. Kevin Durant'le beraber 2007 draft'ine katılmayı düşünse de , daha sonraları 2007 Draft'inin derinliğini de düşünerek bir yıl daha kolejde kalmayı tercih etti.
Augustin takımdaki ikinci yılında Joseph Jones'la beraber Sports Illustrated dergisinin 15 Kasım 2007 tarihli sayısına kapak oldu. 27 Şubat 2008 tarihinde First-Team-Academic All-America takımına seçildi. O , bu onura 1979'da erişen Jim Krivacs'ın ardından bu başarıya ulaşan ikinci oyuncuydu. Augustin ayrıca USBWA All-America team'e de layık görülmüştü.
3 Nisan 2008 tarihinde , Basketbol camiasında büyük prestij teşkil eden Bob Cousy ödülüne layık görüldü.
Aynı ayın 23'ünde adını NBA Draft listesine yazdırdı ve aynı Draft'in 9.sırasında Bobcats tarafından seçildi.
Kazandığı ödüller :
Lise
2004 New Orleans Times-Picayune Player of the Year
2004, 2005 Louisiana State 5A Basketball Championship Tournament MVP
2006 McDonald's All-American[11]
2006 Parade fourth-team All-American
2006 Texas Association of Basketball Coaches (TABC) Class 5A All-State Team
2006 Texas District 20-5A MVP

Kolej
2006–2007 Four-time recipient of Phillips 66 Big 12 Rookie of the Week award (Dec. 11, Jan. 22, Feb. 12 and Mar. 5)[12]
2007 Associated Press Honorable Mention All-America Team
2007 All-Big 12 Second Team[13]
2007 Big 12 All-Rookie Team[13]
2007 USBWA All-District VII team (one of 10 players selected)[14]
2007 NABC All-District 9 First Team[15]
2008 Sports Illustrated First Team All-American
2008 ESPN The Magazine Academic All-America University Division First Team[16]
2008 Academic All-Big 12 First Team[17]
2008 Bob Cousy Award winner[18]
2008 USBWA First Team All-American[19]
2008 USBWA District VII Player of the Year[19]
2008 Wooden Award and Naismith Trophy candidate
2008 Oscar Robertson Trophy finalist (one of 10)
2007–08 Stub Hub Legends Classic MVP
2007–08 Phillips 66 Big 12 Co-Player of the Week (Jan. 7); Phillips 66 Big 12 Player of the Week (Dec. 10); The Sporting News National Player of the Week (Dec. 3)
2008 NABC All-District 9 First Team
2008 All-Big 12 First Team[20]
2008 Associated Press First Team All-American[21]
2008 Wooden Award All-America Team (one of 5 finalists for award)[22]

16 Aralık 2008 Salı

Ne var ne yok ?



Geçen hafta NBA'de neler olmuş , şöyle bir göz atalım :

- Carmelo Anthony hafta içinde oynadığı bir maçın 3. periyodunda tam 33 sayı atarak bir periyotta en çok sayı Rekorunu kırdı.

- New York Knicks'e takas edilen Mobley'in zaten zayıf olan kalbi Knicks'te oynamayı kaldıramadı. Şaka bir yana Mobley kalbiyle ilgili rahatsızlığı konusunda doktorların uyarılarını dikkate aldığını ve aktif basketbol kariyerini noktaladığını açıkladı.

- Darius Miles Memphis Grizzlies'la anlaştı. Grizzlies koçu Marc Iavaroni her ne kadar Miles'ın Celtics'teki raporlarını incelediğini ve hemen hemen hepsinin olumlu olduğunu söyleyip iyi bir iş yaptığını söylemeye çalışsa da , Aynı Iavaroni'nin bugünlerde Lakers'ta harikalar yaratan ve o dönemlerde de İspanya'yla dünya şampiyonluğu kazanmış Pau Gasol'ü neredeyse bir hiç karşılığında takas ettiğini hatırlamakta fayda var.

- Jason Richardson ve Jared Dudley Phoenix Suns'ın yolunu tutarken Boris Diaw ve Raja Bell de Charlotte Bobcats yolunu tuttu.

- Josh Smith uzun süreli sakatlığından bomba gibi döndü , inanmayanlar NBA Top 10'ları izleyebilirler.

- Sacramento Kings koçu Reggie Theus'un görevine son verildi. Doğu konferansında da Maurice Cheeks Sixers'daki görevinden alındı. Sixers Eddie Jordan'la görüşüyor.

- Üçlü takas sonucunda Mike James ve Jarvis Crittenton Wizards'a , Antonio Daniels bir draft seçimiyle birlikte Hornets'a , bir adet draft seçimi de Grizzlies'a gitti.

Ricky Rubio - Brandon Jennings


SLAM Amerika'nın temsilcilerinden Lang Whitaker geçen hafta oynanan Barcelona'ya , Lottomatica Roma - DKV Joventut maçını seyretmeye gitmiş. Tabi onun maça bakış açısı Roma vs. Joventut'tan ziyade Ricky Rubio vs. Brandon Jennings şeklinde. Lang'in maç hakkında aldığı notlardan bazıları :

- Jennings çok daha hızlı , çok daha çabuk , fiziği daha iyi ve sahadaki bir çok kişiden çok daha iyi bir sıçrama yeteneğine sahip.

- Oyunun koptuğu bir anda Brandon topu üç sayı çizgisi civarında alıyor , içeriye kat edip sıçrıyor , havada neredeyse 360 derece dönüyor ve yere inmeden önce Hudson'a bir pas indiriyor , ve basket ... Eğer ESPN Dünya spor medyasının lideri olduğunu iddia ediyorsa bu hareket bu gecenin Top 10'unda yer almalı.

- Bana sorarsanız sahadaki en yetenekli iki oyuncuydu Ricky ve Brandon. Ricky tek eliyle oynarken bile topa çok hakim. Potaya fazla bakmasa da assistleri , top çalmaları ve ribaundlarıyla komple bir oyun oynuyor.

- Bence Brandon'ın Avrupa'yı tercih etmesi çok da iyi bir fikir değil. Tamam şimdi kendisine süre ve fırsat veren bir takımda önemli roller üstleniyor doğrudur. Ancak ABD'de bir koleje gitseydi , daha fazla şut atma , zone savunmalara karşı daha fazla hücum imkanı , kendisine yatırım yapan bir koç ve de rakibin en sıkı oyuncusunu savunma görevini bu kadar sık almama gibi şeyleri yapmak zorunda kalmayacaktı. Ancak şimdi adeta ip üzerinde bir cambaz gibi. Pick and roll'ları kusursuz oynamak zorunda , savunmada asla açık vermemeli , yıldız oyuncu sıfatıyla takımını , taraftarlarını , koçu ve yönetimi idare etmek zorunda.

- Brandon'un hücumuyla Ricky'nin savunmasını birleştirirseniz , ortaya kusursuz bir 1 numaralı Draft seçimi çıkar. Eğer birini seçmek durumunda olsaydınız hangisini alırdınız diye sorarsanız , ben her ikisini de derim.

Gecikmiş karar

Philadelphia Sixers yönetimi sezon başından bugüne dek devam eden kötü gidişata daha fazla duyarsız kalamamış ve Maurice Cheeks'i kovmuş.

Sizce de biraz gecikmediler mi ?

Aklıma direk , artık bir TBL klasiği haline gelmeye başlayan '' Halil Üner'in şapkadan tavşan çıkarma efsanesi '' geldi.

Malumunuz bu yıl tek galibiyet alamayan Kepez , 9 seri mağlubiyetin ardından 10. maça yeni koç Üner'le çıkmış ve şapkadan tavşan daha ilk maçtan çıkmıştı. Halil Hocam bunu daha önceden de yapmıştı , bu yüzden klasikleşiyor dedik ya :)

Malesef NBA'de bir Halil ÜNER yok , Sixers'ın toparlanması zaman alsa gerek :)

1 Aralık 2008 Pazartesi

Öpülesi bilekler , ölünesi yürekler !


Gurur duymamak elde mi ?

Bilmem duymayanınız kaldı mı ? !

Galatasaray tekerlekli sandalye basketbol takımı , Avrupa şampiyonluğundan sonra dünyanın da zirvesine yerleşerek kıtalararası şampiyon sıfatını kazandı , Japonya'da ay-yıldızı zirveye taşıdı !

Turnuva boyunca oynadığı tüm maçları kazanan sarı - kırmızılılar , final maçında Kanada ekibi British Columbia'yı da 77-62 yenerek kıtalararası şampiyonanın en büyüğü oldu !

Yazıma koyduğum başlık duygularımı ifade ediyordur sanırım , bir kez de buradan tebrik ediyorum.

Ellerinize , yüreklerinize sağlık !

Yorumsuz

Bazı insanlar vardır hani , tanıyınca dersiniz '' Herkes onun gibi olsaydı , dünya cennete dönerdi '' diye.

Bunu basketbola uyarlayacak olursak , daha doğrusu Türk Basketboluna uyarlayacak olursak herhalde '' Herkes Harun Erdenay gibi olsaydı ... '' diye başlayan bir cümle kurardık.

Yeteneği zinhar tartışılmaz , oraya hiç değinmiyorum bile.

Ama o efendilik , tevazu , babacan tavır , ağırlık ... Kelimelere sığmayacak o eşsiz ruh ...

Şimdi havasından geçilmeyen yeni yetmeleri görünce gülmekten gözlerim doluyor !

Ağlanacak hale gülüyoruz vesselam.

Para ve şöhretin insan enaniyetini dehlemesinden nefret ediyorum. Eminim kimseye de sempatik gelmiyordur bu durum.

Malesef memleketin her safında olduğu gibi basketbol camiası altında da bir çok '' Buldumcuğumuz '' var.

Ben sadece gülüyorum , ağlanası o hallere.

Bir de özlüyorum , Harun'ları , Orhun'ları ...

Kobe de Lakers da zirvede !


Los Angeles Lakers 15'inci maçında 14'üncü galibiyetini alarak ligin en iyi takımı konumunu ilk bir ay itibarıyle kimselere kaptırmazken , takımın yıldızı Kobe Bryant da kariyerinde bir diğer önemli rekora doğru adım adım ilerliyor.

Kobe , 15 sayı daha atarsa NBA tarihinde 22.000 sayı barajını aşan en genç oyuncu olacak. Daha önceki rekor yine 30 yaşındayken rekoru kıran Wilt Chamberlain'e aitti.

Yalnızca 15 sayısı kaldı Bryant'ın , muhtemelen önümüzdeki ilk maçta rekoru kıracaktır.

Yakışır da hani ...