22 Ocak 2010 Cuma

Lakers @ Knicks Maç öncesi yazısı & Tahmin



33-10'luk dereceye rağmen Lakers , koç Phil Jackson'un canını sıkacak bir dönemece girmişe benziyor. PJ bu gibi gidişatları hiç sevmez , herşeyin dört dörtlük olduğu bir takımda her şey dört dörtlük giderken bile o ne zaman nerede tökezleyeceklerini ve takımın buna nasıl tepki vereceğini hesap eden bir antrenör o. Eminim ki bir süredir var olan deplasmanlarda zorlanma ve hesap edilmedik derecede yıpranma olayı onun uykularını kaçırıyor. Phil'den ziyade , herhangi bir NBA koçu dahi , tepeye oynayan takımının son 6 deplasmanında 5 mağlubiyet almasıyla uykularından olurdu. Üstelik bu 5 mağlubiyetin iki tanesinde 90 sayının altında kaldılar. Bunlardan biri de dün gece oynanan maçtı. Cavaliers'a dün ikinci kez peşpeşe kaybeden Lakerland'lilerin deplasmanlarda yaşadığı problemlere bir an önce çare veya çareler bulması gerekiyor. Keza bu , onlara sürpriz mağlubiyetler getirdiği gibi , galibiyetleri de takımı fazlasıyla yorup play-off'lara değin hayli yıpratabilecek zorluklarla getiriyor.

Dün itibarıyle çıktıkları deplasman turnesi , 8 maçtan oluşacak. Bu süreçte sırasıyla New York , Toronto , Washington , Indiana , Philadelphia , Boston ve Memphis'e gidecekler. Kısacası 3 Şubat 2010 tarihine kadar , Lakers'ı Staples Center'da izleyemeyeceğiz. Bu deplasman turnesi , Lakers'ın dışarıda yaşadığı bilimum problemi çözmesi için biçilmiş kaftan. Keza Boston ve formu göz önünde bulundurulduğunda Toronto ve Memphis maçları dışında çok da dişli rakiplerle karşılaşacakları söylenemez. Bu bağlamda Phil Jackson , bu 7 deplasmanın en az 4ünden galibiyetle ayrılmak isteyecektir , ki bıraktığım 3 tolerans da az önce saydığım 3 takımla oynanacak maçlara ait. Bu bağlamda Lakers'ın , son 5 maçta yenmeyi başardığı Knicks'i bu gece 6'ıncı defa yenmesi gerekiyor. Bu maç onlar için kaybedilemez nitelikte demek biraz abartı olur , ancak kazanılmasının gerekliliği de aşikar. Turneye iki seri mağlubiyetle başlamak Kobe ve PJ'e göre değil.



Kobe'nin , MSG'de Knicks'e karşı muazzam bir grafiği var. O , ligin en iyi oyuncularından biri olmanın verdiği ego ve hırsla MSG'de her zamankinden belki de bir basamak yukarıda performanslar gösteriyor. 61 sayılık performansı hala akıllardadır. Knicks koçu D'Antoni , büyük oyuncuların MSG'de coşmasıyla ilgili takımın resmi sitesine verdiği demeçte '' Elinizden gelenin en iyisini yapmak durumundasınız , onu faül çizgisinden uzak tutmak , zorlama jump-shotlara mecbur bırakmak ve 60 sayının üzerine çıkmamasını ümit etmek zorundasınız '' ifadelerini kullanırken , MSG'nin NBA'in en göz önünde salonlarından biri olduğunu ve büyük oyuncuların burada daha motive oynayıp büyük performanslara imza attığını vurguladı. Kobe'nin MSG'de Knicks'e karşı oynadığı 11 kariyer maçında 30.5 sayı ortalaması olduğunu hatırlatalım bu vesileyle.

24 Kasım'da Staples Center'da Lakers'ın 100-90 kazandığı karşılaşmada da Kobe 34 sayı atmıştı.


New York cephesinde de istikrarsız gidişin kötü gidişe dönüşünü , son Pistons maçında ortaya koyduğu performansla Nate Robinson adeta tek başına engelledi. 14 maçtır benchte olan oyuncu ilk beşe yerleştiği bu maçta sahada 30 dakikadan daha az bir süre kalmasına rağmen bu süreçte 9'da 5 üçlük isabetiyle ( takım olarak 22'de 10 attılar o gece ) ve genel isabetlerde 18'de 11'le 27 sayı üretti ve takımına galibiyeti getiren isim oldu. O ekstra performans olmasaydı , tahminin Pistons'a ikinci defa peşpeşe yenileceklerdi.

Takımdaki bu aslında çok da sürpriz sayılmayacak ismin dışında sırtlayan isim olarak David Lee göze çarpıyor. Bu yıl iyiden iyiye vitrin yapan genç uzun elde ettiği istatistiklerle Doğu'nun en iyi 5 uzunundan biri olarak zikredilmeye başladı. 19.1 sayı ve 11.2 ribaundluk ortalamalarını %55 saha içi isabeti ve maç başına 1 top çalmayla elde eden Lee bu gece de takımın en büyük kozu konumunda olacak. Herhangi bir sakatlığı olmamasına karşın , bu maç öncesi ekstradan dinlendirildiğini de belirtelim.



Son 9 maçın 5'ini kazanmasına karşın son 6 maçtan ( biri zorlama ) 2 galibiyet alan Knicks'in , bu gece en büyük kozu olan Lee , Gasol - Bynum - Odom üçlüsünün çembere yakın oyunlarıyla savunmada bir hayli yorulacaktır. Aynı üçlünün tamamının ona odaklanıp savunması Knicks'in hücum kanallarını kısaların elinden gelecek şutlara zorlayabilir , ki bu durum da kısaların bol skor üretmesi anlamına gelebilir. Knicks şayet büyük bir yüzdeyle atmaz ise , Lakers koşan uzunlarının da avantajıyla hızlı hücuma çıkıp savunmaya da çabuk yerleşebilir. PJ bunu harikulade analiz etmiş olmalı , tahmin ediyorum Knicks'in Pistons maçını en az bir defa izlemiştir.

Keza deplasman turnesinde ikinci darbeyi yemek , onun en son isteyeceği şey. Tabii Kobe için de bu böyle.

Lakers deplasman kabusuna bir son vermek için bundan iyi bir fırsat bulamaz herhalde. Kobe Türk işi tabirle '' Kapak '' performansı bu gece gösterir ve Lakers rahat kazanır diye düşünüyorum.

Maç Türkiye saatiyle sabaha karşı 3'te oynanacak. İyi seyirler.

Hiç yorum yok: