18 Şubat 2013 Pazartesi

Kara Mamba zamanı!







Ekşi sözlüğün bir ritüeli var ; '' Sol frame'de görünce öldü sandım.'' diye. Jerry Buss hakında birileri bir şeyler yazmış mı diye merakla bu malum sol frame'e bakarken Kobe Bryant hakkında otuz beş tane yeni entry girince ne oluyor diye girip baktım. Tahmin ettiğim eşleşmeden tahmin ettiğim muhabbet çıkmış, okurken çok güldüm.

Bence all-star'ın en keyifli anlarıydı Kobe'nin Lebron'u NBA finalinde eşleşmişcesine savunduğu dakikalar. Nihayetinde bu tüm yıldızların bir arada olduğu bir gösteri maçı değil mi? Tamam, hepimiz smaçlar bloklar vs. görmek istiyoruz ancak Allah'ını seven bana savunmanın sıfır olduğu, smaca gidenin yolunun kasten boş bırakıldığı bir maçtan kimin nasıl keyif aldığını izah ediversin. Son yıllarda all-star maçının bu seviyeye düşmüş olması sebebiyle sadece cumartesi gecesindeki etkinlikleri izleyip pazar akşamı erkenden yatan bir tomar basketbolsever tanıyorum.

Madem bu bir şov, madem er meydan, görelim o zaman yiğitleri. Budur işte, normalde all-star'da gereksiz yere yapılmış kastırmaları tutan biri değilim ama dürüstçe söyleyin, Kobe-Lebron ikilisinin birbirlerine böylesine hırsla saldırdığı bir eşleşmeye hayır demek mümkün mü? Kaldı ki günlerdir hangisi daha büyük tartışması da yeniden zirve yapmışken... Bunun üzerine de dün 50.yaşını kutladığımız Michael Jordan ''5 yüzük 1 yüzükten her zaman üstündür'' demişken...

Peşinen söyleyeyim ; ben bu tartışmada pek yorum yapmamaya dikkat ediyorum. Fizik olarak
 elbette Lebron James daha iyi, göz var nizam var. Ama hangisi daha büyük tartışması çok yersiz. Önce kariyerlerinin bitmesini beklemek gerek. Kobe 34, Lebron 28 yaşında. İki oyuncu da oyunculuk kariyerlerini bitirip formalarını astığında konuşulmalı kimin daha büyük olduğu, bence.

Kobe'nin 34 yaşında, bunca sakatlık geçirdiği bir kariyerin sonbaharında, kendisinden 5-6 cm. uzun, en az 20 kilo daha ağır bir adama karşı gösterdiği savunma direncine şapka çıkarıyorum. Ancak unutulmamalı ki daha geçen hafta yazdığımız bir maç öncesi tahmin yazısında Kobe'nin son 28 üçlük denemesinde yalnızca 1 isabet bulabildiğini yazdık, aynı dönemde de Lebron James son 5 maçında %73'le şut atıyordu. Bunu Lebron daha iyi demek için yazmadım, verileri sunuyorum yalnızca. Yorum okuyucunun.

Bir de geçen şunu düşündüm ; Bryant eski toprak be. Biz onu NBA'in yeni yıldızlarından biriymiş gibi Carmelo'larla Lebron'larla kıyaslayıp duruyoruz da bu adam 1997'de geldi bu lige, unutmamak lazım. Kobe'nin forma numarası 24 değilken onunla birlikte top koşturan bir çok süperstarın yerinde yeller esiyor bugün. Allen Iverson, Tracy Mcgrady, Vince Carter, Steve Francis, Stephon Marbury, Yao Ming ve daha nicesi...

Neyse, diyorum ya, erken yorum için. Onunla kıyas ettiğimiz oyuncuların 34'lük hallerini de görmek gerek önce. Yalnızca şunu söyleyeyim ; bu adam bana ilham veriyor. Lakers olarak berbat bir sezon geçiriyor olabilirler, bu durum Kobe'ye de kötü yönde yansıyor olabilir ancak o hala NBA'in en büyük yürekli oyuncusu, burası kesin. Basketbolun endüstriyelleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bu zamanda, efsane '96 draft'ından bugüne dipdiri gelebilmiş, her şeye rağmen tüm NBA'e tek başına kafa tutabilecek, Jordan Crawford'a göre ''top isterken yılan gibi tıslayan,çılgın'' pek babayiğit kalmadı.
Garnett, Iverson, Kobe, Duncan gibi isimlerin ligdeki ilk 10 yıllarına tanıklık edebilmiş kimseler ''Büyük yürek'' 'ten kastımın ne olduğunu çok daha iyi biliyorlardır diye tahmin ediyorum.

All-Star arası geçti, Lakers batı'da onuncu sırada ve Jerry Buss vefat etti.

Kim daha iyi bilmiyorum ama siz bu aralar Kobe'yi izleyin.

Hiç yorum yok: