24 Aralık 2009 Perşembe

Haftalık bülten ( 12 - 19 Aralık '09 )



Geçtiğimiz hafta yine basketbol ve NBA namına önemli gelişmeler yaşandı ; kısa kısa haftalık bültenimiz başlıyor.

2010 geliyor !

2010 Basketbol şampiyonasının heyecanı 2010'a yaklaştığımız şu günlerde iyice sarmaya başladı. Geçtiğimiz hafta içerisinde malum iş seyahatlerinden birinden dönüşümde Atatürk havalimanının dış hatlar kısmında karşılaşıp bir kaç saniyeliğine duraksadığım afişleri hala varsa görmeyenler eminim şimdi aynı heyecana kapılacaklardır. Özellikle Kobe'li olanı görünce bir kaç saniyeliğine hayattan koptum sanki.






Hakikaten dev buluşma olacak.

Resmi sitede Kobe Bryant'a , Kobe Briant demeselermiş daha iyi olurmuş. Neyse dur , bunu ayrı bir post olarak gündeme alalım , belki dikkat çeker de düzeltilir.

Maskot van kedisi !

Aslında fena seçim değil. Hoş , güzel memleketimde maskot teşkil edebilecek o kadar çok güzellik var ki , hangisini seçsen bir diğerine yanarsın onu mu seçseydik diye. Resmi sitenin photos kısmını bir gezin derim , maskotumuz gerçekten oralara gitti mi yoksa bunlar photoshop nimetimi bilinmez ancak gayet sevimli görüntüler var.





Kendisi geçtiğimiz hafta içerisinde medyaya tanıtıldı. Gözlerinin rengine değinmeme gerek yok sanırım. Bundan hariç yakasındaki nazar boncuğu , şortundaki lale deseni ve başının hilal şeklinde olması gözlerden kaçmıyor. Daha cici bir şeyler olabilirdi , ama bu da gayet tatlı olmuş. Dizayn edenlerin ellerine sağlık.

Kuralar çekildi !

2010'la başladık , öyle devam edelim. Geçtiğimiz 10 günlük süreçte kuralar çekildi. Ankara grubunda yer alan milli takımımız için şanslı bir kura çekti demek mümkün. Gene de çok çekişmeli olacağı kesin özellikle Yunanistan maçı için şimdiden sabırsızlanıyorum.

Buyrun efendim ; gruplar :

A Grubu: Arjantin, Sırbistan, Avustralya, Almanya, Angola, Ürdün

B Grubu: ABD, Slovenya, Brezilya, Hırvatistan, İran, Tunus

C Grubu: Yunanistan, Türkiye, Porto Riko, Rusya, Çin, Fildişi Sahilleri

D Grubu: İspanya, Fransa, Kanada, Litvanya, Yeni Zelanda, Lübnan


Sixers geliyor !


Ne alaka ? demeyin. Geçtiğimiz haftaya kadar Sixers 13 seri mağlubiyetle ligin en dikkat çeken düşüşünün baş rol kahramanıydı. Warriors'a karşı şeytanın bacağını kırmayı başardılar. Üstüne üstlük Celtics'i de deplasmanda 98-97 yenerek belki de haftanın en büyük sürprizine imza attılar. Sixers toparlanıyor vesselam , bir haftada kayda değer değişim gözlemledim , kısaca değineyim istedim.

Geçen haftadan kısa kısa :

12 Aralık : Arenas'ın Triple Double günü ! 22 sayı 10 ribaund 11 assist , Pacers'ı yenmeleri için yeterli olmadı orası ayrı. Onun haricinde günün en keyifli maçı Bucks - Blazers maçıydı. Bucks iki uzatma sonunda gülen taraf oldu.

13 Aralık : Sıradan bir gün. Rudy Gay'in 41 sayı atarak Heat'i Florida'ya gömmesi dışında...

14 Aralık : Sixers'ın 13 mağlubiyetlik seriyi kırdığı gün. Bundan ziyade '' Rüyamda görsem inanmam '' denilesi bir şey oldu ve Jazz evinde Wolves'a , evet bildiğiniz TimberWolves'a 110-108 kaybetti. Valla !

15 Aralık : Kobe'nin kırık parmakla 42 sayı atıp Bulls'u deplasmanda ufaladığı gün.

16 Aralık : Aynı Lakers Bucks deplasmanına gitti , uzatmalarda 107-106 kazandılar. Ha , bunu niye yazıyorum ; kayda değer iki bireysel istatistiği var maçın. Lakers'da Gasol 26 sayı 22 ribaund yaptı. İşte bu yüzden Ersan'ın 24 sayılık kariyer rekoru performansı pek işe yaramadı.


17 Aralık : Blazers Suns'ı Rose Garden'da devirdi. Bayless'in çıkışı da bu maçla başladı. Genç oyun kurucu 29 sayı 4 assist 3 ribaundla zirvedeydi. Florida derbisini Heat 104-86 gibi ezici bir skorla kazanırken, bir diğer Doğu kapışmasında Bulls Knicks'i son çeyrekteki 29-17'lik performansıyla geçti.


18 Aralık : O enteresan Hawks - Jazz maçının olduğu gün. Hawks 96-83 kazandı , ilk yarı skoru 44-33 Hawks lehineydi. Şöyle söyleyeyim , Jazz ilk 3 çeyrek boyunca toplamda 51 sayı üretebildi. Son çeyreğe 51 sayıyla girdiler yani. Son çeyrekte Hawks ipleri salıp 32-15'lik skora izin vermeseydi her şey çok daha farklı olabilirdi. Bir diğer deplasman takımı Sixers ilk yarısını 11 sayı geride kapattığı maçı 98-97 kazandı. Ev sahibi kimdi bilin bakalım ? Teksas derbisini Houston uzatmalarda 116-108 kazandı. Dirk'le Landry'nin çarpıştığı , Landry'nin dişlerinin kırıldığı gün hani ...


19 Aralık : Pek bir şey yok , Spurs'ün son çeyrek zar zor 13 sayıdan gelip Pacers'ı 100-99 yenmesi dışında.

20 Aralık : Ne maçtı ama ! Carmelo 41 sayı attı ama o son çeyrek performansını izlemeliydiniz. Bu adam daha ne yapsın ! K-Mart - Birdman ve Nene , Randolph gibi bir adamın 32 sayı 24 ribaund yapmasına göz yumduğu sürece Jordan'ı da getirseniz fark etmezdi herhalde. Yok yok , abarttım herhalde biraz , pardon.

21 Aralık : İşte NBA Tarihine geçen bir gün ! Suns'ın ilk iç saha mağlubiyeti mi ? O değil yahu ! Tamam , evet buna ayrı bir başlık ayırmak gerekiyor.


Kings'ten tarihi geri dönüş !


21 Aralık gecesi NBA'de öyle bir maç oynandı ki , evlere şenlik ! Kings'in konuk olduğu Chicago Bulls maçın ortasında tam 35 sayı öndeydi. Sonra aynı Kings geriye kalan 20 dakikada öyle bir seri yaptı ki ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. 58-19 , evet , 20 dakikada 58 sayı üretip 19 sayıya izin verdiler. Hem hücum , hem de savunma perspektifinde şapka çıkarılası bir şey bu. NBA tarihinin en muhteşem ikinci geri dönüşü olmuş , birinci sırada Jazz'ın Nuggets'a karşı yaptığı 36 sayılık geri dönüş var.

T-Mac döndü !




Battier'ın DeRozan'a sallayıp da tutturamadığı dirsek T-Mac'in işine yaradı. Ariza'nın cezası sebebiyle oynamadığı maçta çok az da olsa süren alan T-Mac sahalara 3 sayılık performansla geri dönüş yapmış bulundu. Aynı T-Mac bir kaç gün sonra 7 dakika süre aldığı maçta 10 sayı üretecekti. Her halinden belli oluyor , eskisi gibi olmadığı... Oysa bu yaz ne ağır çalışıp ne umutlar vaadetmişti eski sayı kralı. Evdeki hesap parkeye uymamış anlaşılan.

Blazers'a nazar değdi !
Fernandez , Outlaw , Pendergraph , Batum ... Sakat oyunculardan bazılarıydı. Hepsine eyvallah da , Oden'in sezonu kapatması ağır darbe olmuştu. Olsun , yıllar yılı Blazers'ın değişmez parçası canı ciğeri Pryzbilla'sı vardı. Evet vardı , artık yok. Diz kapağı kırılan oyuncu sezonu kapattı. Pivotsuz kalan Blazers'ın işi artık çok daha zor.





Haftanın kahramanı !




Jerryd Bayless olsa gerek. Yedirtmem dercesine oynadı genç oyun kurucu. Andre Miller'ın takası yeniden gündeme gelmişken , Steve Blake dahi muamma iken haliyle otomatikmen üstü çiziliyordu Bayless'in. O şimdi Blazers'a yeniden düşünme fırsatı veriyor. Suns'ı tek başına deviren oyuncu , dün gece Przybilla'sız çıktıkları maçta Spurs'ü yenen Blazers'ta yine 31 sayı 7 assistle baş rollerdeydi.

Olup biten bu işte , dikkatimi çeken takım detaylarına haftalık analizde değinmeye çalıştım. İşin bir de magazin boyutu var , o da birazdan...

Hiç yorum yok: