12 Aralık 2011 Pazartesi

Yıldız kayması - (Brandon Roy'un vedası)




Ne söylenebilir ki... Tam anlamıyla bir yıldız kayması.

Günlerimiz NBA'de hazırlık kamplarının başlaması, devam eden trade,waive,amnesty clause durumları gibi günübirlik kısa haberler ve hatta tweet'ler okuyarak geçiyor. Hakkında uzun uzadıya konuşmaya değer bir şeyler göremiyoruz ne zamandır. Açıkçası haber portalı tadında bir blog yazma niyetinde değilim, zaten bunu profesyonelce layıkıyla yapan çok sayıda portal var.

Neyse, demem o ki burada yazmaya değer bir şey var. Diyorum ya, bir yıldız kaydı.


Ne garip, 3-4 yıl önce Blazers için '' Abi ne ballı takım ya '' türünde naralar atıyorduk. Keza ard arda vuran Draft piyangoları Blazers'ı 2000'lerin başındaki Randolph'lu, Darius Miles'lı '' Jail Blazers '' sürüncemesinden kurtarmış, Brandon Roy, Greg Oden (bazen düşünüp iç geçirmiyor değilim Durant'i seçseler neler olmuştu kim bilir diye), Lamarcus Aldridge gibi yıldızlara sahip şampiyonluk kalibresinde bir takım haline getirmişti.

Önce Oden'in dönemine damgasını vurmasını engelleyecek sakatlığıyla sarsıldılar, sonrasında da Roy'un onu bir süperstardan ''ortalama bir shooting guard''a indirgeyen sakatlığıyla... Her zaman bir umut vardı (Grant Hill,Amar'e Stuodemire,Jason Kidd gibi örnekler düşünüldüğünde) ancak geçtiğimiz hafta alınan haber tam anlamıyla bir yıkım oldu. Hem Blazers'lılar için,hem Roy için hem de onu hayranlıkla seyretme şansını bulmuş bizler gibi binlerce seveni için...

Daha çaylaklık yılında soyismiyle müsemma bir biçimde yılın çaylağı seçilerek kariyerine bomba gibi bir giriş yapan ve her geçen maç üzerine koyarak bir süperstara dönüşen Roy, yükselişini sekteye uğratan sakatlığı sebebiyle basketbolu bıraktığını açıklıyordu.


2007'nin sonları, 2008'in başları gibiydi sanırım. 6.Adam'ın yeni sayısı için yaptığımız planlamada Brandon Roy'u yazma şerefi bana verilmişti. Onu o sıralar zaten hayranlıkla ve ilgiyle izliyordum ancak yazacağım oyuncuyu izleme titizliğini özellikle göstererek izlediğim bir maçı olmamıştı. Yazı için yakalayacağım en ufak bir detayın bile bana ne denli ilham vereceğini bildiğim için izlemeye koyuldum. Sanırım titizlikle izlerken bu kadar ilham verici özelliğe sahip çok az oyuncu görmüşümdür. Bütünüyle harikaydı, onu izlemek hep keyifliydi ancak ''alıcı gözle'' izlendiğinde inanılmaz duygular tattıran nitelikte bir oyuncuydu. İyi bir yazı hazırladım, hayatımda ilk defa benim yazım bir dergiye kapak yazısı olmuştu. Internet'in ve dijital çağın, eski usül yazılı kaynakları bir bir tükettiği düşünüldüğünde son olması da muhtemel.

İşte bu yüzden Roy herkes için bir okka özelse, benim için üç okka özeldir. Ne kadar üzüldüğümü anlatamam.


Hem bireysel olarak Roy'a, hem de bir ekip olarak Blazers adına çok üzücü. Hatta bizler için bile... Bu şekilde mucbir sebeplerle basketbolu bırakan oyuncular için sık sık dile getirdiğimiz bir rutin vardır ; '' Hala oynuyor olsaydı neler yapardı '' diye. Roy NBA maçlarını iç geçirerek izlerken bizler de sanırım en çok onun için dile getireceğiz bu rutini...


Seni çok, ama çok özleyeceğiz Brandon Roy... Umarım bir mucize olur ve geri dönersin.

Hiç yorum yok: