23 Eylül 2008 Salı

Phil Jackson - Kutsal Çemberler

Yılmaz bir savaşçıdan maneviyat dersleri ...


Bir kaç gün önce elime geçti , 2-3 günde bitirdim. 250 sayfa civarıymış kitap , ben bunu son sayfayı okurken farkettim.

Her şeyden önce şunu içtenlikle belirtmeliyim ; Bu kitap benim basketbola bakış açımı ciddi ölçüde değiştirdi. Beni bu anlamda fazlasıyla olgunlaştırdı , hatta ( abartmıyorum ) beni bir 5-10 yıl ileri taşıdı.

Onun başarılarının altında yatan o bakış açısını az biraz kavramış olmak bana bildiğimiz , izlediğimiz , sevdiğimiz basketbolun aslında ne kadar sığ ve yapmacık olduğunu gösterdi. P.J'in gözüyle bakmak , basketbolu onun gibi sevmekmiş aslında gerçek olan. Bizim bildiğimiz sadece magazinmiş !

Kitabı almadan önce şöyle bir sayfalarını karıştırdım , rastgele seçtiğim bir kaç kısımdan parçalar okudum. İlk etapta beni en çok çeken şey kitabın Jordan'lı , Pippen'lı , Paxson'lı , Kukoc'lu , Horace Grant'li Bulls'tan , Shaq'li , Hardaway'li Magic'ten , Dumars'lı , Isiah'lı , Laimbeer'lı Pistons'tan ve daha bir çoğundan alıntılar içermesi , o günlere kısa hayali yolculuklar yaptırmasıydı. Tabi anında çarpılıp kitabı satın aldım ve tüm bu tozpembe beklentilerle okumaya koyuldum.

Ancak enteresandır ki kitabın başında Phil Jackson uzun uzadıya gençliğinden , muhafazakar ailesinden , yetişme tarzından , dininden , inançlarından bahsediyor , üstüne üstelik İncil'den alıntılar , isminin başına '' Aziz '' sıfatı koyduğu kimselerden vecize alıntıları falan yapıyordu. Kitabının adının da Kutsal Çemberler olması dikkatimi çekmişti.

Şaşırdım ve ufak çapta bir hayal kırıklığına uğradım. Hani NBA , Hani Jordan , Hani Bulls , Hani üçgen hücum , Triangle offence ? Yoksa bu adam bildiğimizden daha koyu bir hristiyan olarak farklı amaçların peşinde miydi ?

P.J sadece dini şeylerden değil , aynı zamanda meditasyon , zen , üstat , kızılderili kabileleri , Uzakdoğu bilgelik öğretileri gibi terimleri barındıran alıntılardan , hikayelerden , özlü sözlerden falan da bahsediyordu.

Tuhafıma gitti ama sabırla okumaya devam ettim. İyi ki de öyle yapmışım. Kitabın son sayfasını kapatıp derin bir oh çektiğimde Jackson'un neden tüm bunlardan bahsettiğini anlamıştım.

Doğrusunu söylemek gerekirse o NBA'in belki de teknik anlamda en iyi koçu değil , ancak emin olun yeryüzündeki en büyük mental koçlardan biri. ( Tamam teknik olarak da muazzam ancak başarısının temelinde yatan şey teknik bilgisi ya da koçluğu değil , mental koçluğudur demek istiyorum. Teknik boyutta bugün Triangle Offence'le tüm dünyayı kasıp kavuran şampiyonlukları kazanan koç belki de o , ancak bu sistemi bulan , tohumlarını atıp yetiştiren zannedilenin aksine Tex Winter'dan başkası değil. ) P.J için eski Knicks başkanlarından biri '' Onun başına geçtiği herhangi bir NBA Takımını şampiyon yapabileceğine inanıyorum '' demiş.

Kesinlikle katılıyorum , hatta kefilim.

Demek istediğim şey şu ; teknik anlamda NBA'in en iyi koçu olup olmadığı tartışılır ancak mental anlamda yeryüzünün en büyük ismi desek çok da iddialı olmaz. 25 sene önce P.J'i bir basketbol takımının değil de herhangi bir spor dalına mensup başka bir takımın başına getirselerdi emin olun bu kadar olmasa da yine dişe dokunur başarılar elde ederdi !

Sporun da bir çok şey gibi öncelikle mental olarak , zihnen ve ruhen yapılan , başarıya fizikselden önce ve öte bu şekilde ulaşılabileceğini düşünen biri olarak bana bile P.J'in anlatıp uyguladıkları abartı geldi. Bir basketbol koçundan ziyade bir kabile reisi gibi , bir zen üstadı gibi , ne bileyim bir bilge gibi bir adammış meğer. Soyunma odasında dua yaptığını , tütsü yaktığını falan bilirdim ama ona '' bilge '' sıfatını yakıştıracağım kadar abarttığını bilmezdim. NBA'in en başarılı hall of fame üyesi koçu tarihe altın harflerle yazılmış tüm bunları teknik bilgisinden öte bu akıllara sığmayan bilgeliğiyle kazanmış.

Aslında söylenecek çok şey var , ancak hala kitabı okumamış olup bu satırları okuyanların şevkini kaçırmak istemem.

Kesinlikle tavsiye ediyorum ; kitabı kapattığınızda gerçek bir basketbol perspektifi edinmiş olacağınızı , oyuna olan tüm bakış açınızın değişeceğini garanti dahi ediyorum. Orada , o sayfalarda P.J'in kolejdeki oyunculuk kariyeriyle başlayıp Bulls macerasıyla geçen yılların sonuna dek süren hayat hikayesini bir roman tadında okurken aynı satırlarda hayata ve basketbola bakışınızı değiştirecek bilgelikle kucaklaşacaksınız.

Eline sağlık üstad. Hep bilmek istemişimdir senin en sıradan şeylerden nasıl mucizeler çıkardığını , elini attığın her şeyde nasıl böyle başarılı olduğunu , nasıl felaketlerden fırsatlar çıkardığını ... Hep biri gelse de bana anlatsa demişimdir. Tam zamanında yetiştin , eline sağlık ;)

Hiç yorum yok: