18 Mart 2009 Çarşamba

NBA günlüğü ( 18 Mart 2009 )





Ligin en iyi takımı , Lake Show evinde Sixers'a boyun eğdi. Kobe son sözü söyleyen basketi attığını düşünüyordu , aslına bakılırsa herkes öyle düşünüyordu keza bu tam anlamıyla bir Kobe ritüeliydi ancak Iggy'nin söyleyecek son bir sözü daha vardı. Sixers batının zirvesine demiri çoktan atan Lakers'ı 94-93'le geçti.



Cavaliers evinde yenilmiyor. Lebron gene hatıra fotoğrafını çekti ve maç bittiğinde o fotoğraf 30.iç saha galibiyeti hatırası olarak panoya asıldı. NBA'de gecenin kahramanı yine maça damgasını vurdu ; 48 sayı 8 assist 12 ribaund. Ben artık bu adam Triple Double yaptığında şaşırmayacağım. D-league'de oynayan bir NBA all-star oyuncusu sanki ... TD yapamasa bile ucu ucuna kaçırmış oluyor , neredeyse her maçında TD'yi yokluyor. Her neyse , Lebron bu sezon 9.defa bir maçta 40 ve üzeri sayı üreterek takımına konferanstaki en büyük rakiplerinden birine karşı önemli bir galibiyet getirdi. 47 saniye kala attığı üçlükle de noktayı koydu. Ancak maçın en kritik anekdotunu ESPN yine kaçırmamış ; Magic'in en büyük kozu Howard maç boyunca sadece 8 şut atmış ve daha da önemlisi kafa kafaya giden bir maçın son periyodunda hiç şut denemesi yapmamış. Yani Cavs rakibin en kritik silahını kilitleyip bırakmış resmen. Bir çoğuna hala bayağı ve yavan geliyor olabilir ama Varejao'lu , Ilgauskas'lı , Big Ben'li Hickson'lu Cavs boyalı alanı muazzam bir agresifliğe ve kararlılığa sahip bir tavırla savunma yapıyor. Play-off'ta kilidi en az Lebron kadar bu durum açacak. En azından Magic'i bu şekilde geçebileceklerini söyleyebilirim. Olası bir Celtics - Cavs doğu finali arşivlik olur , şimdiden söylüyorum.



Bir diğer doğu kapışmasında Celtics Bulls'u , daha doğrusu Salmons'ı durduramadı. 38 sayı üreten Salmons'ın önderliğinde Bulls , ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri olarak bilinen Celtics'e tam 127 sayı attı ve maçı kazanmayı başardı. NBA'i böyle zamanlarda daha çok seviyorum , kazanması gerekenlerin kazandığı o istikrar zamanlarında ... Nitekim 8.sıra için kapışan Bulls da rakip Celtics olsa bile maça o play-off motivasyonuyla çıktı ve kendisine göre nispeten daha rahat konumdaki rakibine üstünlük kurmayı başardı. NBA'de bundan sonraki dönem kesinlikle geride kalan döneme nazaran daha keyifli olacaktır. Keza dediğim gibi kazanması gerekenler kazanacak , daha istikrarlı , sürprizlerden uzak , sıkı bir basketbol oynanacaktır. Bu sürece play-off'lar da dahil tabi. Salmons'un yükselen grafiği Bulls adına sevindirici. Nihayetinde düştüler kalktılar bir şeyler yaptılar ve Salmons-Deng-Gordon-Rose gibi kısalarla kurulu bir kare-as kurmayı başardılar. Yine de play-off'lar için çok iyimser şeyler söyleyemeyeceğim. Son olarak Bobcats-Bulls-Nets--Bucks-Knicks ve batıda da Suns-Mavericks takımlarının maçlarını izleyin derim. Şimdiden play-off modunda oynamaya başladılar bile , play-off için , play-off adına !



Jazz yeniden evinde... Ligde pek bir iddiası olmayan Doğu'nun dibine demir atmış Wizards'ı ağırladılar ve rahat kazandılar.



Pistons Teksas'ta Mavs'i zorladı ama olmadı. Kaptan Dirk ve ekibi play-off inadını , Suns'ın inatçı takibine ve 4 galibiyetlik farka rağmen bırakmıyor.



Play-off takımları , '' diğerlerini '' rahat geçtiler desek yeridir. Hawks Kings'i , Duncan'sız Spurs de T-Wolves'u rahat geçti. Warriors - Clippers maçında gülen taraf Warriors oldu.



Gecenin en iyisi : Lebron James tabii ki ! Kral , 48 sayı 12 ribaund 8 assist yaparken , maçın en ktirik anına da imzasını atan isimdi.


Gecenin en kötüsü : Rashard Lewis ! Hey All-Star , kime diyorum ben ? Belki de gerçek bir all-star değilsindir. Howard'ın kilitlendiği bir maçta iş başa düşmüşken 3/15 isabet bulana all-star demem ben. Üçlüklerde de 8'de sıfır çekmişsin , bravo diyorum. Keşke Hidayet olsaymış All-Star !

Gecenin anekdotu : Hakikaten eğlenceli bir maçtı. ( John Salmons , 38 sayıyla kariyer rekorunu kırdığı Celtics maçı sonrası.)

NBA günlüğü bundan ibaret , hoşçakalın.

Hiç yorum yok: