11 Temmuz 2008 Cuma

NBA'de neler oluyor ?

Off season dönemini geçirdiğimiz şu günlerde kendi işlerim dolayısıyla basketbolu sadece okumakla yetiniyorum , ama ne yalan söyleyeyim okuduğum şeyler de beni yazmaya itecek kadar şaşırtıcı.

Yazılı spor medyasının çöküşe sürüklendiği ( bilhassa basketbol internetten ibaret sönük bir sona doğru adım adım gidiyor, bununla ilgili yazımı da bir kaç güne kadar yazmayı düşünüyorum ) şu günlerde bu gidişata paralel olarak pek farkında olamıyoruz ama NBA'de büyük oyuncular ve takımlar bazında büyük değişim yaşanıyor. Gerçekleşen takaslar şimdilik bir soru işaretinden ibaret olan Draft seçimlerini şimdiden solladı bile.

Sırasıyla kısa kısa değinmek gerekirse ;

- Dallas Mavericks Gerald Green'le anlaştı. Celtics ve Rockets macerasında zaman zaman katkı yapabilen sıradan bir takviye izlenimi bırakan Green şimdi de Teksas yolunu tutuyor. Şimdilik sadece sıçrıyor dedirten Green'in Mavericks'te farklı bir sorumluluk alacağını zannetmiyorum.

- NBA'den Avrupa'ya en büyük transfer , belki de Avrupa'nın milli takımlar bazında en zayıf takımlarından birine gerçekleşti. Büyük dedesi Alman olan Clippers'ın başarılı uzunu Chris Kaman Almanya milli basketbol takımında oynamaya hak kazandı. Kaman Olimpiyatlarda Almanya forması giyecek. Polonya asıllı Nowitzki'li Almanya'da yalnızca 1-2 tane saf Alman olduğu düşünüldüğünde harikulade bir girişim olduğu yadsınamaz gerçek. Kaman ve Nowitzki korkunç bir ikili oluşturacaklar ve Avrupa'da nadiren görülmüş bir biçimde pota altını karartan , All-Star kalibresinde ( ve hatta All-Star ) iki uzun olarak Almanya boyalı alanını abluka altına alacaklar.

- Henüz draft dışında pek de bir girişimde bulunamayan Heat'te ise senaryo rüzgarları esiyor.Büyük çöküşün ardından bugüne değin bol bol senaryolara malzeme olup da bu kadar sessiz kalabilen bir takım daha yok herhalde bu sezon NBA'de. Her neyse , Heat'in şimdilerde Monta Ellis , Stephon Marbury , Kwame Brown gibi isimlerle anılıyor. Marion'un adı ise sık sık gönderilme senaryolarında geçiyor. Marion'u yüksek kontratından kurtulmak ve karlı bir takasla elden çıkartmanın iştahıyla bir ihtimal gönderebilirler , saydığım oyunculardan herhangi biriyle de anlaşabilirler. Orasını artık kendileri bilirler ancak benim vurgulamak istediğim şey Heat'in Beasley'in ardından illa ki bir hamle yapacağı ve yeni bir takım iskeleti oluşturacağı yönünde.

- Nets'in bir bir dağılan süper üçlüsünün ikinci kurbanı Richard Jefferson oldu. Jeff , Nets'te çizdiği olumlu portreye ve gösterdiği performansa rağmen Nets organizasyonunun uzun vadeli planlarından nasibini aldı. Yi Jianlian ve Bobby Simmons karşılığında Bucks'a takas edildi. Bence bu takasın ardını Jefferson ve Bucks değil , Nets düşünsün. Keza Bucks kısalarıyla göz kamaştıran bir takım haline geldi. Redd , Mo Williams , R.Jefferson , D.Mason , Charlie Villenueva kombinasyonu hakikaten korkutucu. Pota altında ise sıkıntı yaşamaları muhtemel. Ancak takas perspektifinden bakıldığında dibe vurmuş tuhaf bir Bobby Simmons ve ortalama bir uzun olan Yi Jianlian karşılığında Jefferson gibi bir oyuncunun kazanıldığı görülüyor ki bu Bucks adına çok karlı bir iştir bence.

Nets ise Yi Jianlian'ı alarak hem kendini , hem Jersey'in çekik gözlü ahalisini hem de Yi'yi memnun etti. Çinli'lerin bir hayli azınlıkta bulunduğu Milwaukee'den sonra New Jersey Yi'ye rüya gibi gelecektir. Kaldı ki bu takım genç uzunlarıyla dikkat çekiyor. Yi , verilecek olası bir sorumluluk ve taraftar desteğiyle bu sezon Nets'e , Bucks'a kattığından çok daha fazlasını katabilir. En azından ikinci bir Yao Ming vakası olabilmesi için Nets çok çok daha uygun bir fırsat onun için.

Aslına bakarsanız Jefferson'u Nets'e kıydıran yegane nedenlerden biri de bu ihtimal.

- En çarpıcı hamlelerden birini Sixers yaptı ve Elton Brand'i makul kontrat teklifiyle Clippers'dan çekip aldı. Sixers'ın ve Sixers'lıların uzun zamandır avuçlarını ovuşturdukları bu hamlenin ardından Sixers pota altı geçtiğimiz yılkinden çok daha sert hale geldi. Dalembert'in savunmada göz açtırmadığı Sixers uzunların skor problemini Brand ile çözmeyi planlıyor. Bu takas son sezon ders niteliğinde oyun kuruculuk yapan Andre Miller'ın assist ortalamasını yükseltebilir.

- Aynı Clippers'da çok enteresan olaylar da dönüyor , aslında komple bir Clippers yazısı yazmak lazım. Draft'te seçtikleri Eric Gordon ve DeAndre Jordan hiç de hafife alınacak tipler değiller. Bu adamlar çok sağlam iş yapabilir demedi demeyin. Clippers'ın Draft seçimlerini hangi isimlerden oluşan ekip yapıyor bilmiyorum ama tercihler muazzam son dönemde. Al Thornton son sezon çok iyi sinyaller verdi ama potansiyeli ortaya koyduğu performanstan çok daha büyük. 1-2 sezon içerisinde iyiden iyiye coşacaktır. İyi bir kemik kadro kuruyor Clippers draft yoluyla.

Her neyse , esas bombayı Baron Davis'le patlattılar. Valla ne yalan söyleyeyim Warriors'tan ayrılması durumunda Clippers'ı tercih edeceğini hiç düşünmemiştim Davis'in. Duygusal anlamda ( ! ) iyi bir tercih yapmış olabilir ama umduğu başarı için Clippers'ın bir kaç fırın daha ekmek yemesi gerekiyor.

Magette'in ve Brand'in gidişinin ardından takımın yeni lideri ve yıldızı Davis'tir arkadaşlar , vatana millete ve LA halkına hayırlı uğurlu olsun. Bu cümleden kastım çok farklı , Davis bu sezon Clippers'ın hem oyun kurucu derdine derman olacak hem de skor yükünü çeken birincil skoreri olacak. Onun dışında çok da farklı bir boyut kazandıracağını düşünmüyorum Clippers'a.

- Warriors'tan kopan Mickael Pietrus'u da kaşla göz arasında Magic aldı. Oysa ne çok talibi vardı Fransız oyuncunun ! Bu hamle de , Pietrus da Magic'e çok yakışacak. Hidayet'in sürelerinden çalabilir mi bilemiyorum ama atletik yönüyle takımın arka alandaki Howard'ı olması durumunda Pietrus Magic'e çok şey katabilir.

- Heat , Pistons için bir hayli ümitlendiğim James Jones'u kadrosuna kattı. Buna yukarıda değinmedim keza yukarıdaki Heat senaryoları Marion'un gidişi üzerine kuruluydu. Onlar free agent piyasasının en gizli silahlarından birini aldılar. Jones muazzam bir şutör ve görev adamı. Heat'te de Portland'daki performansını aratmayacağını düşünüyorum. En azından Riley'le çalıştığı sürece.

- En büyük takas bombalarından birini de Raptors patlattı. Yoksa Pacers mı patlattı desek ? Bunun hangi taraf için karlı olacağını zaman gösterecek ancak gerçek olan şu ki Jermaine O'Neal artık Raptors'lu , T.J Ford da Pacers'lı.

Bosh ve O'Neal'ın muhteşem bir ikili olacağı aşikar. O'Neal'ın varlığını düşündükçe Rasho Nesterovic'in gidişine hiç yanmıyorum Raptors adına. Olayın bu kısmında bir hayli karlılar ama T.J Ford konusunda benim tereddütlerim var. Aşağı yukarı 5-6 aydır bir Calderon sevdası almış gidiyor Raptors'ta. Yani tamam , Calderon iyidir güzeldir ama bu kadar da şişirilecek bir oyuncu değil ki ? Bazen düşünmüyor değilim Calderon İspanyol değil de sıradan bir Avrupa ülkesinin vatandaşı olsaydı bugünlere gelir miydi diye ? Adam All-Star semalarında uçmaya dahi başladı be !

Calderon'a yönelik sıradan beklentilerle ondan yüksek verim alabilirsiniz. Ancak ona bir NBA takımının dümenindeki yegane kaptan , yıldızlı kaptan muamelesiyle beklentilerinizi oluşturursanız bu adam 40 takla atsa yaranamaz size. İşte Raptors bunu yapıyor bana sorarsanız. Calderon , Ford desteğiyle bu gömleği fazlasıyla iyi taşıyordu ama Ford'un gidişi bu gömleği ateşe vermiştir kanımca. Calderon'un bu sezon geçen sezonu aratmayacak bir performans ortaya koyacağını düşünüyorum ama sık sık eleştiri alması da muhtemeldir. Keza onu , kanımca ligin en iyi PG'lerinden biri pahasına sahiplendi Raptors. Uğruna Ford'dan geçtiler , Calderon'un işi zor. Raptors O'Neal hamlesi için olmasa da Ford için bir hayli pişman olabilir.

Dediğim gibi , zaman gösterecek.

- Galatasaray Cafe Crown'dan buruk bir biçimde ayrılan Dee Brown'un akıbetini çok merak ediyordum. Duyduk ki Wizards'la anlaşmış. Ne yalan söyleyeyim çok sevindim. Avrupa'da körebe oynardı o adam bu gidişin ardından , yerine geri döndü nihayetinde.

Roger Mason'un boşluğunu kapatacak dense de kısalarıyla bol bol can yakan Wizards'ta Brown kendine bir pay kapabilir. Şutuyla olmasa da hızı ve bitiriciliğiyle Wizards'ta tutunma ihtimali var. En azından burada yaşadığı konsantrasyon sorununu Birleşik Devletlerin başkentinin seyircisi önünde yaşamayacağından eminim. Umarım Brown , Wizards yeni sezonun ilk resmi maçını oynarken oralarda olur.

Kalın sağlıcakla.

Ahmet M.SUBAŞI
Basketbol Yazarı
ahmetmeliksubasi@basketbolturkiye.com

Hiç yorum yok: