22 Ocak 2011 Cumartesi

Karanlık gece


NBA'de dün gece , konferanslarında zirve hedefleyen iki takım için adeta zehir oldu.

Utah Jazz , önceki gece Nets'e sürpriz bir şekilde kaybettikten hemen sonra Celtics-Lakers-Spurs üçlüsüyle karşılaşacağı seriye Celtics maçıyla başladı. Nets gibi bir takıma kaybetmenin şokunu atlatmanın en etkili yollarından biri , bir sonraki maçı kazanıp yeniden motivasyon sağlamaktır. Ancak , bir sonraki deplasman herhalde ligin en ağır deplasmanıdır. Seçme ve sıralama şansınız olsa muhtemelen 29. veya 30.sıraya bırakırsınız Celtics'i. Yine de Sloan gibi bir antrenörün çalıştırdığı , Batı'da önemli hedefleri olan Jazz gibi bir takımın en azından sahada dik durması ümit edilir. Jazz'in dün gece yaptığı tam anlamıyla '' maçın üzerine yatmak '' suretiyle Celtics'e teslim olmaktı. Rahatsızlığına rağmen parkedeki mücadelesini elden bırakmayan Williams maça çok erken aldığı 2 faülle başlayınca kenara gelmek zorunda kaldı ve bu faüller onun sürelerini iyiden iyiye kıstı. Jazz'in Jefferson , Kirilenko , Williams , Millsapp gibi önemli oyuncularının normal sürelerinin çok altında sahada kalmalarından da anlaşılacağı üzere , Jazz'in maça tutunmak gibi bir niyeti yok gibiydi. Peşinen kaybettiler gibi bir şey yani.

Daha trajiği ise , takımın lideri Williams'ın maç sonrasında '' Bir diğer kötü maç daha ... Ne söyleyebilirim ki ? '' demesiydi. Jazz'in bu çöküşü hiç iyiye işaret değil. Lakers deplasmanına gidecekler ve iç sahada Spurs'ü ağırlayacaklar. Bir diğer kayıp olmaya aday iki maç , ki bana sorarsanız kaybedecekler. Umut veren bir hali hiç ama hiç yok Jazz'in.

Atlanta Hawks'ın , yakın zamanda fırtına gibi esen Hornets'e kaybetmesini dün geceki tahmin yazımda öngörmüştüm zaten. Ama kimse böylesini beklemiyordu. Cavaliers'ın 59 sayıyla franchise rekoru kırması kabul edilebilir de , hepi topu Horford-Williams ikilisinden yoksun Hawks'ın 59 sayıda kalıp evinde oynadığı hedef nitelikli bir maçı 41 sayıyla kaybetmesi hayret verici.

Onlar da Jordan Crawford'un attığı son 3 sayılık basketle skorlarını 56'dan 59'a taşıdılar. O basket de olmasaydı bir diğer franchise rekoruna şahitlik edecektik. ( Hawks , Atlanta'ya taşınmadan önce St.Louis'deyken 56 sayılık bir maç oynamışlardı. Hawks tarihindeki en kötü hücum performansı ise 1996'da Cleveland'a karşı aldıkları 73-63'lük mağlubiyet )

Hawks maç boyunca %29 saha içi isabetle oynadı. Üç sayı çizgisinin gerisinden %20'de kaldılar ve oyun kurucu dümenindeki Mike Bibby istatistiklerine 19 dakikada 7'de sıfır isabetle 0 sayı 1 assist yazdırabildi.

Bu maçın ardından da Hawks'ın yıldızı Josh Smith , '' Açıklayabilecek bir şey yok. Bazen böyle maçlar oynarsınız. '' demecini verdi. Herhalde şu durumda söylenebilecek en temiz cümledir.

Ben daha çok Chris Paül'ün demecini sevdim. Keza basketbola bakış açımla bire bir örtüşüyor : '' Savunma basketbolu oynamak çok eğlenceli. Rakibinizin evinde skor üretemeyip çaresizce size mağlup olması , skor üreterek kazanmaktan daha iyi. ''

Hiç yorum yok: