9 Eylül 2015 Çarşamba

Ve yaramaz çocuk, kirli çamaşırları döker...


 20 bin dolarına taş-kağıt-makas oynardık!


Wesley Sneijder'ın Bebek'te scooter tipi motosikletiyle turladığını gördüğümde aklıma direk Jay Williams gelmiş, kendi kendime ''Bu kadar yüklü rakamlara imzalanan kontratlarda futbolcuların motosiklete binmelerinin yasak olduğuna dair bir madde yok mu?'' diye sormuştum.

Jay Williams demişken... Hatırlayanlar bilir; 2002 NBA Draftı'nın 2. sırasında Chicago Bulls tarafından seçilen, Duke çıkışlı, yetenekli bir oyun kurucuydu. JW, NBA'deki ilk sezonunun sona ermesinin ardından yaz döneminde Yamaha R6 model bir motosikletle geçirdiği trafik kazasının ardından önemli bir sakatlık geçirmiş, 4 yıl sonra gelen basit bir deneme dışında NBA ve basketbol kariyeri tamamen sona ermişti.


- Son tweet'i az önce attım. -

Medya adına okuyup yazarken NBA'in genelde top, çember, saha, forma, bench gibi teknik taraflarıyla ilgileniyoruz. Ancak yaş rakamının ilk hanesinde 2'lerden 3'lere çıkmamdan mıdır, yoksa artık bu işlere dair yeni tatlar arıyor olmamdan mıdır bilinmez, ben oyuncuların biyografik detaylarını teknikle sınırlı tutmanın dışına çıkmaya başladım.

Bu bağlamda hep merak ettiğim şeylerden biri bu olmuştu; nihayetinde hepimiz normal hayatları olan, normal işler yapıp normal paralar kazanan ve dolayısıyla normal yaşayan kimseleriz. Ancak sporda bu farklı; Türkiye'de futbol oynayan ortalama bir oyuncu bile medyaya yansıyan telefon görüşmelerinde ''Abi 50'şer 50'şer ödeme yapıyorlar, yetiştiremiyorum ki ödemelerimi..'' diyebiliyorken, dünyada sporcusuna en fazla para kazandıran NBA oyuncularının sosyo-ekonomik yaşantısı nasıl ola ki?

Geçenlerde Nijerya asıllı Giannis Antetokounmpo, takımı Milwaukee Bucks'ta bazı oyuncuların her deplasmana gittiklerinde bir Play Station alıp otelden ayrılırken PS'i otelde bıraktıklarını söylemişti. Aynı dönemde 7 kez All-Star olup Rüya Takım gibi Rüya Takım'la (2000, Sydney) altın madalya kazanmış, 100 milyon dolardan fazla parayı bir şekilde kasasına koyup batırabilmiş Vin Baker'ın bir Starbucks mağazasında Barista olarak çalıştığını, Antoine Walker'ın Miami Heat formasıyla 2006'da kazandığı şampiyonluk yüzüğünü satışa çıkardığını okumuştuk.


Şimdi de Jay Williams (ki NBA'de 1 yıl oynayabildi) katıldığı bir podcast yayınında oyuncuların bu serveti nasıl batırabildiklerini anlatan çarpıcı sözler söylemiş. Öyle ki J-Will, uçakta iskambil kartlarıyla oynamaktan ibaret sandığımız oyuncular arası kumarın barbut, 20 bin dolarına taş-kağıt-makas oynamaya kadar vardığını söylemiş.

Yayının videosu ve çarpıcı kısımlarından ana hatları şöyle:


 ''Çaylak sezonumdan sonra motor kazası geçirdim, her şeyi b.k ettiğim zaman o zamandı. Evet NBA oyuncuları olarak kontratlarımızda motora binme yasağı falan var, hepimizin kontratlarında yasaklar yok mu? Hayat böyle bir şey. Olay şu: Ben daha önce hiç öyle bir para kazanmamışım. Bir anda biri geliyor size böyle bir para ödeyip 'hadi git bak keyfine' diyor. Yani benim ailemin durumu fena değildi; orta direk bir aileydik, ama hiç bir zaman böyle bir para kazanmadık. Şimdi bir anda böyle bir para geliyor ve istediğini yapabiliyorsun, annene 10 bin dolarlık bir mont alabiliyorsun, babana bir araba çekebiliyorsun, gidip kendine bir iş kurabiliyorsun. Bu 21 yaşında bir çocuğun kolay kolay kaldırabileceği durum değil. Şehirde arabanla gezerken bir billboard'ta kendini görüp ''Bu ne lan'' diyorsun. Bu gerçeklik değil tuhaf bir şey bu. E sonra etrafına bakıyorsun, takım arkadaşlarına bakıyorsun, adamlar kafalarına göre takılıyor, uçakta kumar oynuyor falan... Sen de kendi hayatını yaşamaya başlıyorsun. 'Ben niye yapmayayım ki?' diyorsun. ''

''400 dolar kazanan bir adamsın, gidiyorsun bir mağazada bir çift Jordan görüyorsun. Fiyatı 170-180 dolar. Gidip o parayı ona versen nerdeyse maaşın yarısını oraya gömmüş oluyorsun. Ama yılda 5 milyon dolar kazanan adam? Adam tek gidiş bileti için 50 bin doları şak diye çıkarıp ödüyor. Biraz kendinizi bunların yerine koyun; her iki haftada bir hesabına 750 bin dolar yattığını düşünün.''

''Ya Michael Jordan'a karşı kumar oynayıp hırs yapan var ya. Tutturmuş adam, ''Bir daha bas, bahsi yinele, bahsi yinele!'' Lan oğlum sen MJ'e niye kafa tutuyorsun, Jordan markasına niye kafa tutuyorsun? O adam tükenir mi, kaybeder mi? Adam daha geçen sene 120 milyon dolar kazandı!''

''Zar atmayı, kağıdı falan geçtim. Taş-Kağıt-Makas oynuyorlardı abi, 20 bin dolarına. Bak olay şu, şık-şık-şık... kaybeden 20 bini verir. Sıkıntıdan... Zengin adam eğlencesi.''

''MJ de casino'ya gidiyordu, Barkley de.. Hepsi gider..''

''Evet evet, parayı nakit, keş, elden verirsin. Yani tuhaf geliyor olabilir ama para sende oluyor o an, çıkarıp veriyorsun. Bu norm olmuştu artık.''

''Bir seferde en çok ne kadar kaybettim.. Hmm, sanırım bunu kitabıma saklayacağım. New York'tan Vegas'a gidip 75-80 bin dolar patladığım olmuştu, onu söyleyebilirim.''

''İlk kontratım 3 yıl için 4.1 milyon dolardı. Şanslıydım çünkü Bulls bana ikinci yıl ücretimi de ödemişti ve ikinci sezon gelip oynamamı bekliyorlardı.''

''Kazada dizim mahvoldu ama beni bitiren şey bu işin fiziksel tarafı değil mental tarafıydı. Her gün, gün be gün bununla yaşamak çok zordu. Her şeyi mahvettiğini bilmek korkunç. Herkes gelip gidip 'bir çuval inciri berbat ettin' deyip duruyordu.