Raptors'da Bryan Colangelo'nun takımı Avrupalılaştırma hırsı dinmek bilmiyor ! Bir kaç sene sonra takımda siyahi oyuncu kalmayabilir , demedi demeyin.
Son hamleleri Warriors'tan Devean George karşılığında aldıkları Marco Belinelli oldu.
Burada ver ABD'liyi al Avrupa'lıyı mantığı elbette işin espri tarafı. Yeni bir takım iskeleti kuran Raps'in tecrübeli bir oyuncuyu verip karşılığında genç ve dinamik bir potansiyeli alması , rebuilding adına önemli bir hamle tabii ki.
Ancak daha da güzel bir tarafı var işin , özellikle Belinelli adına.
Dün kuzenimle Audi Cup turnuvasına göz atıyorduk. 4-1 Bayern Münih'in kazandığı maçta Milan'ın Kaka'nın gidişinden sonra bittiğini konuşuyorduk ki o sırada sahada Ronaldinho'yu gördüm. Kendisini en son TV'de gördüğümde Barcelona formasıyla harikalar yaratıyordu ! :) Futbolla daha bir içli dışlı olan kuzenime Ronaldinho'nun neden bittiğini sordum. '' Aslında bittiği falan yok , oyun yapısı itibarıyle burada verimli olamıyor. '' dedi. Nasıl yani diye sorunca da açıkladı : '' O , İspanya-Güney Amerika stili bir futbol oynuyor. Yani hızlı , çalıma ve bire bire daha müsait , bireyselliğin ön planda olduğu bir oyun stili var. Ancak İtalyan futbolu böyle değil , orada ayağında fazla top tutamazsın , anında kırarlar o ayağı. Yani Ronaldinho hala çok iyi ama kendini gösterebileceği bir yerde değil şu an.''
Son açıklama kısmından sonra bunu neden anlattığımı az çok anlamışsınızdır.
Belinelli büyük beklentilerle NBA'e gitti. Ancak Warriors ona maç başına 15 dakika verebildi. Daha da önemlisi Warriors'un kısa ağırlıklı ve NBA standartlarına göre '' dengesiz '' diye ithaf edilebilecek kısalara yığılmış hücum sisteminde Belinelli , herşeyin standarda bağlandığı Avrupa'da yetişmiş bir oyuncu olarak tam anlamıyla her istediğinde doğru zamanda doğru yerde bulunamadı. Bol şut atan ve hızlı oynayan Warriors'ta böyle bir oyuncu için aslında iyimser beklentiler güdülebilir. Neticede hızlı bir oyuncusunuz ve şutunuz var , e böyle takımdan iyisi yok sizin için, kaldırıp kaldırıp atın , öyle değil mi ? Değil işte. Düzen içinde yetişmiş bir oyuncu '' düzensiz '' diye ithaf edilebilecek bir hücum sisteminde elbette bekleneni veremeyecektir.
Ama bu demek değil ki Belinelli gidip Raptors'da maç başına 35 dakika alıp 25 sayı atsın. Söylemek istediğim şey şu ; Raptors gerek Kozmopolit (!) yapısı , gerek de oyun sistemi itibarıyle biraz daha derli toplu bir takım hüviyetinde. Belinelli'ye burada tam anlamıyla bir rol biçmek mümkün. Raptors'da , daha doğrusu yenilenen Raptors'da işler biraz daha net olacaktır , Warriors'taki gibi kim kime dum duma bir yapıda yer almaktansa , Belinelli rolünü ve sınırlarını bildiği daha '' standart içi '' bir takımda daha verimli olacaktır.
Ayrıca o Calderon,Hidayet , Bargnani ve Nesterovic'ten sonra takımdaki 5.Avrupalı oyuncu oldu. Yani sahaya sürmeye kalksanız sırf Avrupalı'lardan bir beş sürebilirsiniz. Tabi bu , NBA'e adaptasyon süreci hala devam eden bir oyuncu için önemli bir detay. Takım arkadaşı olmak , forma arkadaşı olmak başka bir şeydir. Aynı duygu ve düşünceleri paylaştığınız oyuncularla aynı formayı giymek , sizden çok çok farklı tiplerle dolu bir takımın formasını giymekten çok çok farklı olsa gerek.
Belinelli'nin NBA'de büyük ölçüde verimli olmasına en müsait takım Raptors'du. Bryan Colangelo da bu detayı gözden kaçırmadı , kendisine verilen '' tavsiyeleri '' kulak ardı etmedi ve Devean George pahasına Belinelli fırsatını deneme kararı aldı. Bu kararın sonucu tamamen Belinelli'nin bireysel performansına bakacak artık. Neticede tüm potansiyelini %100 ortaya koyabileceği bir takıma geldi , hayal kırıklığı olmak da , yeni bir Hidayet olmak da onun elinde.
Neyse uzun lafın kısası :
Allah , bu takasla Belinelli'ye Raptors forması giydirerek '' Yürü ya kulum '' diyor.
Bakalım kulun reaksiyonu ne olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder