Dile kolay: Kobe Bryant bu lige 1996'da adım attı. Peki Black Mamba, Sarı-Morlu formayı ilk kez giydiğinde dünyada neler oluyordu? Bryant'ın 3 Kasım 1996 günü çıktığı ve skor üretemeden, 1 ribaund ve 1 blokla tamamladığı ilk maçı oynanırken dünyamızda neler vardı? Sıkı tutunun.
Kobe Bryant'ın NBA kariyeri 20 sezondan ibaret (!) gibi görünse de Black Mamba, tam üç onluk döneme damgasını vurdu. Lige NBA tarihinin en derin Draft jenerasyonlarından biri olan 1996 NBA Draftı (Kobe Bryant, Allen Iverson, Steve Nash, Ray Allen, Marcus Camby, Stephon Marbury, Jermaine O'Neal, Peja Stojakovic, Derek Fisher...) ile adım atan Bryant'ın Sarı-Morlu formayla ilk maçına çıktığı günden bu yana NBA'de ve dünyada çok ama çooooooook şey değişti.
İnanmıyor musunuz? HoopsHype enfes derlemiş, biraz da ben kattım karıştırdım. Gelin bir gezintiye çıkalım, sonra gidip Kobe'nin elini öperiz:
Kobe Bryant'a duyulan saygı boş değil. Zira genç bir oyuncu olarak en ufak bir falsonuzda sizi ''Ben Robert Parish'e karşı top oynamış adamım be'' diyerek çarpabilir. NBA'e 1976'da adım atan Kobe Bryant, Parish'le ilk karşılaştığında Parish 43 yaşındaydı ve Chicago Bulls'un 129-123 kazandığı maçta Kobe'den daha fazla süre almıştı.
Los Angeles Lakers daphanesi henüz açılmamıştı. Pardon; Staples Center demeliydim. Bryant Sarı-Morlu formayı giydiğinde kulübün en kofti sezonda bile hınca hınç doldurduğu Staples Center'a taşınmasına henüz 3 yıl vardı ve maçları halen Forum'da oynuyorlardı.
Tüm dünyada internete erişebilen yalnızca 45 milyon insan vardı. Yahoo, ESPN ve Amazon yukarıdaki gibi görünüyordu. Henüz Google, Youtube, Facebook gibi şeyler icad olmamıştı ve insanların favori internet browserı Netscape diye bir şeydi. Bizim Internet Mahir'in tüm dünyanın sevgilisi olduğu zamanlar olmalı.
Kurtuluş Günü, Twister, Görevimiz Tehlike ve Yeni Bir Başlangıç, o dönemin zirvesindeki yapımlardı.
Lakin bu filmlerin hiçbiri umrumuzda bile olmamıştı. Eşkiya varken...
Hatırlayanlar şu an gülümsüyor. Diğerleri Google'a tamagotchi veya sanal bebek yazabilir.
Cep telefonu sahibi olmak inanılmaz bir şeydi. Yakın zamanda Akıllı Telefonlar tarafından yok oluşa itilen Nokia, Motorola ve Ericsson'un tahtına geçmeden hemen öncesiydi.
Janet Jackson 80 milyon dolarlık bir sözleşmeye imza atarak en büyük sözleşemeye imza atan müzisyen olmuştu.
Kobe NBA'de oynamaya başladığında hem Tupac, hem de Biggie Smalls hayattaydı. Bryant, çaylak sezonunu tamamladığında ikisi de ölmüştü. Gerçi öldü dediğim fiziksel bir şey. Tupac ölür mü abi?
Allen Iverson'ı Philly, Stephon Marbury'i Milwaukee, Ray Allen'ı Minnesota, Kobe Bryant'ı Charlotte seçmişti ancak yılın transferini San Antonio Spurs yapmıştı. Kobe Bryant NBA'deki ilk maçına çıktığında San Antonio Spurs, küçük bir Teksas şehrinin NBA Finali'ni bile göremeyen zavallı takımıydı. Bryant, 20 yıllık kariyerinde 5 şampiyonluk gördü görmesine ama aynı döneme Spurs de Popovich ve Büyük Üçlü önderliğinde 5 şampiyonluk sığdırmayı bildi.
Son 21 yılda liseden direk NBA'e gitme kararı alan tek oyuncu Kevin Garnett'ti. KG'nin verdiği cesaret, bir yıl sonra Kobe ve Jermaine O'Neal'ı liseden direk NBA Draftı'na katılma konusunda ateşleyecekti. Sonraki 9 yılda tam 33 oyuncu, liseden çıkıp doğrudan NBA olma kararı aldı.
O sezon NBA'de Dallas Mavericks, 725 üçlük isabetiyle tüm lige liderlik ediyordu. 8 takım sezon boyunca 400 üçlük isabeti bulamadı. Kobe'nin basketbolu bıraktığı gün, Stephen Curry NBA tarihinde bir sezonda 400 üçlük isabeti bulan ilk ve tek oyuncu olmayı başardı.
Suns guardı Devin Booker henüz yeni doğmuş bir bebekti. Kobe, onun ayakkabılarını imzaladığında neden bu kadar sevindiğini şimdi daha iyi anlamış olmalısınız. Son maçında Kobe Bryant'la birlikte sahaya çıkan D'Angelo Russell ise o dönemde 8 aylıktı ve ilk adımlarını atıyordu.
Diablo, Resident Evil, Duke Nukem 3D, Command & Conquer Red Alert, Quake, Metal Slug gibi efsane oyunlar patlak verdi.
Evet; Tarkan, Mirkelam, Çelik, Sibel Can falan kopmuş gidiyordu, Türk arabeski Cengiziyle, Orhanıyla, Müslümüyle, İbosuyla en muhteşem dönemlerinden birini, Amerikan arabeski ghetto rap'in coştuğu dönemle eşzamanlı olarak yaşıyordu ancak Mustafa Sandal 'Gölgede Aynı' diyerek Türk müzik tarihinin en muhteşem albümlerinden birini çıkardı.
Türkiye, 6 yıl sonra Dünya 3'üncüsü olacak kadroya yakın bir ekiple İngiltere'nin ev sahipliğindeki Euro 96'ya katıldı. İlk turda çıktığı üç maçta gol dahi kaydedemeyen Ay-Yıldızlılar, Almanya'dan Oliver Bierhoff'un finalde iki gol atarak takımını şampiyonluğa taşıdığı turnuvaya ilk turda veda etti.
Gülmeyin: Ahmet Çakar, o turnuvada görevyapan tek Türk hakemdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder