21 Şubat 2011 Pazartesi

All-Star haftasonunun ardından ...



Bir basketbolsever , bir NBA all-star haftasonunu ne kadar kötü geçirebilir bilmiyorum. Elbet beterin beteri vardır , buna da şükür. Ama yine de pek iyi bir haftasonu geçirmediğimi söylemeliyim. Trajikomik bir şekilde etkinliklerin başladığı dakikalarda uykuya yenik düştüm her iki günde de. Sonradan tekrarlarını izlemek çok da sarmıyor bildiğiniz üzere. Hele ki o smaç yarışmasının tekrarını izlediğimde resmen kahroldum. Vince Carter'ın Jason Richardson'la kapıştığı günlerden bugüne bu kadar iyisini izlememiştim. Açıkçası dört katılımcının her biri , '' Normal '' bir slam dunk'ı bu performanslarla rahatlıkla kazanabilirdi. DeMarr DeRozan'ın şu performansla sonuncu olacağını rüyamda görsem inanmazdım. Her bir katılımcı hem smaçlarla , hem az hata yapmalarıyla hem de smacın dışında salona yaşattıkları sürpriz şovlarla bir yarışmadan çok aylardır birlikte prova yapan bir şov grubu gibiydiler. Slam Dunk bu işte , bir çitayı daha ne kadar yükseğe taşıyabilirsiniz ki ?

Her biri kazanmayı hak etmişti bence. Kesinlikle çok yaratıcı fikirler ve uygulamada kusursuza yakın performanslar. Yıllarca unutamayacağımız , 10 sene sonra bile '' vay be ne yarışmaydı ama '' diyerek açıp tekrar tekrar izleyeceğimiz bir kapışma olmuş. Griffin başından beri favorimdi. Zaten şu performansı kendi evinde gösterip de kazanamaması NBA adına fiyasko olurdu. Herkes gibi ben de arabanın üzerinden vurduğu smaca takılmış durumdayım. Kesinlikle harika ama er kişi Griffin olunca beklenti de kaputun değil de sunroof'un falan üzerinden sıçrayacağı şeklinde oluyor. Yine de 2.08'lik biri için muhteşemdi. Ayrıca DeRozan'ın bacakarası smacını da çok beğendim. Şu ya da bu oyuncu için klasik '' Hakkı yendi '' geyiklerine hiç girmeyeceğim , bence her biri '' Normal '' bir yarışmada galip gelebilirdi. Ama dediğim gibi , bu defa olay biraz anormal'di. En azından her katılımcı , finalde ona şampiyonluğu getirebilecek kalitede bir smaç yaptı.

Yetenek yarışmasında favorim hızı ve esnekliğiyle Rose'du , ancak sürprizi Westbrook & Curry ikilisi yaptı. Bana sorarsanız Westbrook daha stabil, daha net bir performans gösterdi ancak galibi belirleyen faktör süre olunca , biraz tereddüde rağmen şansının da yardımıyla kazanan Curry oldu.

3 sayı yarışması da ayakta alkışlanası cinstendi. Kendi takımında işi sadece üçlük atmak olan Jones'un kazanması çok da sürpriz değil ancak Ray Allen'a ( ki favorimdi ) parantez açmalıyım. 36 yaşında ve NBA tarihinin en çok üç sayı isabeti bulan oyuncusu sıfatını kesinlikle hak ediyor. Leblebi gibi attı finale dek , finalde de yorgunluğa yenik düştü desek yeridir. Mükemmel bir bileği var , geçtiğimiz haftalarda Reggie Miller'Dan aldığı unvanın üstüne bu da gelseydi çok güzel olacaktı. Pierce ise beni şaşırtmaya devam ediyor , az daha kazanıyordu. Oldum olası bu adamın iyi üçlük atan biri olduğunu kabullenemiyorum. Tabi , bilek kavramını zihninizde oluşturan isim Ray Allen olunca Pierce size tuğla atan bir pivot gibi geliyor , normaldir. Çok hantal ve gösterişsiz geliyor gözüme , ama şaka maka cup cup sokuyor üçlükleri. İkinci kez kazanması benim adıma çok şaşırtıcı olurdu.


Gel gelelim All-Star'a ... Herkesin eğlendiği , şov dolu güzel bir maç oldu. En azından sallantıdaki Jazz'in Williams'ının , ha gitti ha gidiyor dediğimiz Melo'nun , normal sezonun ağır temposunu omuzlarında taşıyan James , Wade , Kobe gibi isimlerin , kısacası sahada yer alan herkesin 1-2 günlüğüne her şeyi bir kenara bırakıp çılgınlar gibi eğlenmeleri güzeldi. Hala jeneriklerde ve youtube'da cirit atan klasik '' highlight '' ların dışında , geceye damgasını vuran iki şey oldu : Kobe , evinde düzenlenen All-Star maçında , fazla sorumluluk alma pahasına ( ki all-star gibi bir gösteri maçı için çok sevimsiz bir durumdur aslında ) potalara 37 sayı gönderip 14 de ribaund alarak MVP oldu ve NBA Tarihinin en çok all-star MVP'si kazanma onurunu Bob Petit'le paylaştı. Bunun haricinde Lebron James de 29 sayı 12 ribaund 10 assist yaparak Michael Jordan'ın ardından bir All-star maçında triple double yapma başarısını gösteren ikinci oyuncu oalrak tarihe geçti.

Bunlar haricinde pek de değinilesi bir şey yok. Ufak tefek detaylar , medyada yazılıp çizilenler falan filan ... Dediğim gibi benim için çok da eğlenceli geçmedi all-star haftasonu , hatta normal sezonu ve yaklaşan play-off'lar sebebiyle kaynayan kazanları özlemedim desem yalan olur.

Hadi bakalım , NBA devam etsin...

Hiç yorum yok: