8 Ocak 2009 Perşembe

Spot Işıklar : Rudy Fernandez



Eğer hala dergide yazıyor olsaydım ; kaleme alacağım ilk oyuncu herhalde Rudy Fernandez olurdu.

Kesinlikle hakediyor.

Rudy'yi seyredin. Çaylak olduğuna inanmanın ne kadar güç olduğunu farkedeceksiniz.

O daha NBA'deki ilk yılında parke üzerinde yıllardır bu ligde oynayan , şampiyonluğa susamış süperstarlar gibi takılıyor ! Kevin Garnett'in geçen sezon bu zamanlar sahadaki hali gibi , Paul Pierce'ın Ray Allen'ın ruhu gibi , Wade'in Mavericks'i 2006 yazında 4 maçta duman ettiği hali gibi , Allen Iverson'un Philly yıllarında ağzı kanla doluyken bunu kimseye çaktırmadan sahada kaldığı dakikalardaki gibi !


Rudy en doğrusunu yaptı. Tüm Avrupa onu konuşuyordu , İspanya ulusal takımıyla genç yaşına rağmen büyük başarılar kazanıyor , gerek bir bütün olarak gerek de bir birey olarak her gittiği yerde şovunu yapıp çıkıyordu.


Haliyle NBA'de de eller ovuşturulmaya başlanmıştı. Lakin Rudy , az önce de dediğim gibi en doğrusunu yaptı. Acele etmedi , tüm NBA'e sırt çevirip '' Bir yıl daha Avrupa '' dedi. O bir yıl boyunca kendini NBA'e harikulade hazırladı. Ve şimdilerde bunun meyvelerini toplamakla meşgul.


Yeteneklerinden ve atletliğinden kimsenin şüphesi yok. En azından dünyanın en korkunç uzunu konumundaki Dwight Howard'ı NBA deyimiyle '' Posterize ettiği '' smaçtan sonra ! NBA'de bu aralar böyle , eğer Howard'ı posterize edebildiyseniz üzerinden smaç yapamayacağınız kimse yok demektir. En azından ben böyle düşünüyorum.



Portland'da , Nate McMilan gibi zor beğenen bir koçun komutası altında ( Gilbert Arenas gibi bir irade abidesini , kararlılık fenomenini bile çileden çıkarmıştır ) genç ve geniş bir rotasyonda maç başına 26.5 dakika süre alıyor. Bu sürede ortalama 11 sayı , 3.2 ribaund , 2 assist gibi istatistikler üretiyor. Şut atıyor , ribaund alıyor , assist yapıyor , deli gibi koşuyor , savunma yapıyor , inanılmaz smaçlar yapıyor , her şeyi yapıyor.





Ancak Fernandez'i kalemime getiren bu yaptıkları değil , bunları nasıl bir ruhla yaptığı !

Değil bir çaylak , gerçek bir süperstar gibi oynuyor. 85 doğumlu bir çaylak için fazla cesur ve yürekli ! Çok soğukkanlı , hırslı , istekli , yırtıcı , kararlı ...

Bir süperstara gerekli mantaliteyi henüz çaylakken edinmiş durumda.

Sanırım bunu genç yaşta edindiği tecrübelere , boynuna taktığı madalyalara borçlu.

Onları da sabrına.

NBA yeni bir Avrupa'lı canavara hazır. Olur da Slam Dunk'a katılırsa neler yapacak cidden merak ediyorum.

Hele hele çıkar , Howard'a ikinci kez smaç dersi verirse siz o zaman görün şamatayı.

Hiç yorum yok: