Forumdaki profilim belki dikkatinizi çekmiştir. Avatarlarım daima içinde bir mesaj barındırır. Beni ya da içimdeki herhangi bir duyguyu ya da düşünceyi temsil eden bir simge olmuşlardır hep. O günlerde favorim neyse ; avatarım da odur.
Son bir kaç gündür avatarımda Vince Carter var. Daha doğrusu New Jersey - Toronto Raptors maçının son saniyesinden beri.
Bizim gençliğimiz onunla , onun hayalleriyle geçti. Bir kuşak öncemiz Jordan fırtınasıyla savrulurken , biz daha MJ'in gazabından kurtulamadan Vince Carter'a tutulmuştuk. 1999-2000 sezonlarında , Raptors formasıyla. Slam Dunk'ı kazandığı zamanlar.
O günlerden bugüne dek parkede daha ne mucizelerini gördük şu herifin.
Lakin bu sezon VC ve Nets için pek de parlak geçeceğe benzemiyor.
Geçenlerde şöyle düşünmeye başladım ; '' Yahu biz T-Mac'lerle , Carter'larla , Francis'lerle , Nash'li Nowitzki'li Finley'li Dallas'larla büyüdük. Şimdi bakıyorum 87,88 doğumlu adamlar NBA'i kasıp kavuruyor. Nesil değiştikçe eskiler de bir bir eriyip gidiyorlar. Carter , T-Mac kuzenler eski günleri aratıyor. Sanırım devirleri gibi kendileri de bittiler ... ''
Yanılmışım !
Carter 30'u devirmiş haliyle öyle bir şey yaptı ki , resmen '' Ben hala bitmedim , bitmeye de niyetim yok !!! '' dedi.
Buyrun izleyin , 1 saniyeden çok az daha fazla bir sürede bir adam nasıl baskete gider görün.
Ben yanarım yanarım , o maçın oynandığı geceye yanarım. Baktım ki maç uzadı , uzatmanın bitimine de var 2.7 saniye. Maç molada. Kendi kendime dedim ki şu maçı açıp izlesem mi , son saniyede belki VC bir mucize yapar?
'' Yok canım ne gerek ben açana kadar biter zaten '' deyip geçiştirdim. O ana canlı tanık olamadım.
Keşke olsaydım , bir an için lise yıllarıma deja vu olurdu , iyi hissederdim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder