NBA'de dün gece sürpriz galibiyetlere sahne olmuşa benziyor. Tamam , belki de Raptors beklentilere nazaran kelimenin tam anlamıyla facia bir sezon geçiriyor , tamam Bobcats'in az biraz da olsa play-off umudu var. Ancak şu 112-86'lık skoru tahmin etmek güç olsa gerek. Raptors'un 3 maçlık galibiyet serisine geçen hafta tarihinde ilk defa peşpeşe 6 galibiyet alıp davul zurnayla halay çeken Bobcats son verdi.
Bana sorarsanız bu sezonun en büyük hayal kırıklığı Toronto Raptors. Sezonun ilk çeyreğinde Chris Bosh'un performansını görenler herhalde play-off hayallerini fazlasıyla kurmuşlardır. Ancak şimdiki durum tam anlamıyla içler acısı. Doğu konferansında 24-44'le Wizards'ın bir üstünde 15.sıradalar. Geçen seneki durumla mukayese edildiğinde ortaya çıkan manzara hakikaten trajik.
Tüm aksiliklere ve eleştirilere rağmen Phoenix Suns'ın bile play-off potası dışında kaldığı zorlu batı konferansında Spurs , The Lake Show'un hemen ardından ikinci sıradaki yerini koruyor. Play-off öncesi gerçek Spurs kılığına iyiden iyiye bürünme hazırlığındaki Teksas ekibine ligin en yeni takımı Thunder , Koç Gregg Popovich'in 1000. kariyer maçında ekşi bir sürpriz yaptı. Maçın ilk yarısı beklenen tempoda Spurs önderliğinde geçiledursun , ikinci yarıda Thunder'ın ve Durant'in inanılmaz dönüşü Spurs'e hiç beklemediği bir mağlubiyeti getirdi. Kariyerinin en parlak sezonunu geçiren Tony Parker son hücumda bu sezon bir kez daha maç kazandıran hareketi yapmaya yeltendi ama nafile , bir sezonda muazzam bir iskelet oturtan Thunder Spurs'ü evinde devirerek peşpeşe 4.iç saha galibiyetine ulaştı.
Thunder hakikaten gelecek vaadediyor. Daha 2-3 satır yukarıda dile getirdiğim Raptors'un , çok da farklı olmayan bir kadro ve sistemle geçtiğimiz yıl play-off'ta kayda alınır işler yapıp da bu sezon şu hale düşüşünü ve 6 maç peşpeşe aldım diye NBA'i ayağa kaldıran Bobcats'i hatırladığım zaman , Thunder'ın bir sezonda katettiği yolu hakkaten takdir ediyorum. Tyson Chandler takasını gerçekleştirebilselerdi neler olurdu Allah bilir. Kare as muazzam , Durant-Green-Westbrook üçlüsü banko oladursun , dördüncü olarak zaman zaman (sağlığında) Desmond Mason , Nenad Krstic , Robert Swift gibi isimler göze çarpıyor. İşte bu yüzden Chandler gelseydi neler olurdu diye iç geçiriyorum , keza gelseydi eminim değişmez dördüncü o olurdu. Beklentilere gün be gün cevap verebilen bir süperstar adayı , Oyun kurmasının yanısıra en atletik forvetlere taş çıkartan bir çaylak , henüz ikinci senesinde yıllardır NBA'de oynayan bir veteran performansı ortaya koyan bir forvet ve ligin en dominant pota altı oyuncularından biri ... Hakikaten beklenenden çok daha hızlı yol alırlardı , hoş Chandler'sız da bu yolu iyi kötü kat ediyorlar , orası ayrı.
Thunder'ın dinamikleri ve statikleri , net olarak seçilebiliyor. Takım üzerinde yapılacak değişiklikler , yap-bozun eksik ve fazla parçaları misali açık ve net olarak görülebiliyor. Organizasyon da bu yap-bozu en iyi şekilde yapma konusunda ne kadar başarılı olduğunu ilk sezon için ıspatlamışa ve gelecek sezonlar için de ıspatlamaya devam edeceğe benziyor. Yeni bir Portland ya da Cleveland vakası olmaları için ( Portland ve Cleveland'ın 2000'lerin başlarındaki hallerin hatırlayın ) biraz şansa ihtiyaçları olabilir , ancak şu bir gerçek ki Thunder'ın sahadaki isimlerinin ve masa-adamlarının işi şansa bırakmaya niyetleri yok.
Gecenin bir diğer maçında , Nuggets , doğu konferansında hala play-off kovalayan Nets'i hazır Harris'siz yakalamışken galibiyet hanesine bir artı daha koymayı başardı. Şubat'taki 44 sayılık hezimetin intikamını 25 sayılık galibiyet telafi eder mi bilemiyorum , ancak Harris olsaydı eminim böyle olmazdı. M.I.P'den korkun derim.
Doğu'da play-off'un son yolcusu kim ola ki ? Durun , bunu böyle satır arasında es geçmeyelim ,ayrı bir postla haftanın anketi yapalım.
Son olarak gecenin en iyi smacı diyeceğim de , bence en iyisi o değil yahu. Rudy Gay için gayet sıradan bir smaç o ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder