Uzun zaman sonra bloguma makale yazıyorum. Yazmak için güzel sebeplerim var.
Resimde gördüğünüz mekanda evlendim. Nikah, düğün, eğlenmece, coşmaca, hepsi burada görünen Lal Restoran'da oldu. Düğün günümün doğum günüme denk gelmesi de ayrı bir güzellik oldu.
Eminim ki benim birkaç ay önce yaptığımı yapıp ''kır düğünü nerede yapabiliriz acaba ya'' sorusuyla Google'a tıklayanlar olmuştur, olacaktır da.
Bu güzellemeyi bize muhteşem bir düğün temin eden Lal Restoran'a yapıyorum; araştıranlar okusun ve fikir edinsin diye.
Arama sürecinde bir çok yer gezip araştırdık. Bize çok uzak sayılan (ki ben Anadolu Yakası'nda oturuyordum bekarken) bu yeri beğenip tutmamızın sebebi ise tek kelime ile ilgiydi.
Çok kereler ettim ama; buradan da bir kez daha edeyim. Mekan sahibi İlhan Albayrak'a ve işletmeyi yöneten çocukları Korhan Albayrak ve Tuğçe Albayrak'a kocaman bir teşekkür, kucak dolusu sevgiler... Bize hayalimizdeki düğünü gerçekleştirme imkanı verdiler.
Her şeyden önce mekan manzarası harika. Resimde de görüldüğü üzere. Güzel bir havaya denk geldiyseniz bitmesin istiyorsunuz. Bunun haricinde Tuğçe hem çok samimi, hem çok çalışkan, hem çok dürüst hem de her türlü fikre açık biri. Standart paket diye söyleyebileceğim klasik düğün setinde bile havai fişeğinden beyaz güvercinine kadar her şey var. Biraz da siz bir şeyler üretebiliyorsanız efsane bir düğün çıkabilir ortaya.
Biz masa planı ve düzeni hazırladık, mekan 'koç uygulaması' ile yerleşmeyi neredeyse hatasız yaptı. Koç uygulaması var evet; seçtiğiniz bir kişi o gün o restoranın müdürü gibi bir şey oluyor. Her şeyi organize etme, suyunu çıkarmaksızın her şeye müdahale etme hakkı var. Patronu siz seçiyorsunuz yani. Mekan sahibi de zaten hayli ilgili, Tuğçe ve Korhan düğün süresince sürekli sizinle oluyor.
Kısa tutayım, okuyucunun zamanını çalıp yormayayım. Barkovizyon için hazırladığımız klibin sunumu, bizi nikaha dek terasta ağırlarken yaptıkları jestler, herkesin bizi kapıdan beklerken sahil yolunda belediyeye ait konsept araçla attığımız turun ardından deniz kıyısından mekana girişimiz, patlayıp çatlayan volkanlar, havai fişekler, beyaz güvercin, aşk feneri gibi jestler, pasta, fotoğraf gibi klasik şeyler dahi harikaydı. Bunun haricinde şarkı söylemek için karaoke, dans grubu, incesaz gibi eklentilerin her birine de koşturabiliyorlar... Hatta çok saçma bir isteğiniz varsa dahi çekinmeden söyleyin; her hayalinizi gerçekleştirmek için can atan bir mekan sahibi var orada.
Benim işim yazmak, konuşmak, anlatmak... Ama o geceyi anlatmakta biraz güçlük çekiyorum. Muhtemelen hayatımın en güzel günüydü. Malum, o dönemler stresli oluyor. Her şeye koşturuyorsun; davetiye, nikah şekeri, fotoğraf gibi basit şeyler bile kriz olabiliyor. Lal Restoran bunların hemen hepsini hallediyor. Her şey dahil gibi bir şey. Üstelik her şey dahil deyince akla gelen bayağılıktan çok uzak.
Süreç boyunca muazzam bir diyalog yürüttük, güzel bir planlama yaptık, şans da bizimleydi ve hayalimizdeki düğünü yaptık. Kolay ve makul insanlarla en zor işler bile tereyağından kıl çeker gibi güzel ve kolay olabiliyor. Tıpkı zor insanlarla en kolay işlerin bile çekilmez hale gelişi gibi... Hele ki düğün dernek işlerinde 'dandik birine denk geliriz de her şey birbirine girerse' endişesi taşıyorsunuz ki bu durumda böyle insanlar çok daha kıymetli oluyor.
Onlara buradakinden çok daha büyük bir teşekkür borcum var. Umarım bu şükranı, bu referans niteliğindeki yazıyla ifade edebilmişimdir. Kır düğünü düşünüyorsanız; Lal iyidir vesselam. Aynı tercihi yine yapacak olsam farklı olmazdı.
Sevgiler.
Ahmet Melik.